Bağırsaklardaki Bakteri Dengesine Dikkat!

İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, bağırsaklardaki faydalı ve zararlı bakteri dengesi bozulduğunda vücutta birçok sistemin bu durumdan etkilendiğini dolayısıyla çok farklı hastalıkların tetiklenebileceğini belirtti. Bilimsel tıbbın babası sayılan Hipokrat, hastalıkların bağırsakta başladığını söylemiştir. Nitekim araştırmalar özellikle, sebebi tam olarak bilinmeyen birçok kronik hastalığın kökeninde bağırsak flora bozuklukları olduğunu göstermektedir. “Bazı hastalıkların tedavisi bağırsak mikrobiyatasının düzenlenmesiyle yapılır” diyen İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, konuyla ilgili şu bilgileri verdi.

Bütün Hastalıkların Başlangıç Yeri

Bağırsaktaki mikroorganizmaların hepsine birden “mikrobiyota” adı verilir. Mikrobiyota yüzde 85 faydalı bakterilerden ve yüzde 15 zararlı bakterilerden oluşur. Bu oranın değişmesi bağırsaklarımızın vücudumuzun güvenliğini ve sağlığını tehlikeye sokar. Sindirim ve diğer birçok sorunun altında bağırsak mikrobiyotası ile ilgili sorunlar yatmaktadır. Bağırsak florası olmasa besinlerin sindirimi mümkün olmazdı çünkü 6 binden fazla enzimiyle bu görevi kusursuz bir biçimde yapar. Tüketilen gıda maddeleri ne kadar çeşitli olursa, bağırsak mikrobiyotası o kadar çeşitli ve zengin olur. Tek tip beslenme, tek tip mikrobiyotaya neden olur.

Mikrobiyota Kişiye Özeldir

Bağırsak mikrobiyotası artık kalp gibi, beyin gibi bir organ olarak ele alınmaktadır. Kişinin parmak izi gibi kendine özgüdür. Bol miktarda dost bakteri ve az miktarda kontrol altında tutulan zararlı bakterilerden oluşur, yani hassas bir denge söz konusudur. Zararlı mikroorganizmaların tür ve sayılarının artması birçok hastalığa neden olur.

Bağışıklığı Düzenler

Bağışıklık sistemi, bağırsakta bulunan dost bakterilerle eş güdüm halinde çalışır. Dost bakteriler, bağışıklık sistemine dost ve düşmanlar hakkında gerekli bilgileri verir. Kanda bulunan ve vücutta dolaşan binden fazla kimyasalın 250 kadarı sadece bağırsak bakterileri tarafından üretilir. Bunun dışında dost bakteriler bağırsakta bulunan zararlı mikroorganizmaları kontrol altında tutarak, içeri sızmalarına izin vermezler.

Sağlığın Sigortasıdır

Günümüzde insanların mikrobiyotası biyolojik atalarından çok farklıdır. Mikroorganizma sayı ve türleri giderek azalmaktadır. Bunun en önemli nedenlerinden biri tek yönlü beslenme modelidir. Biyolojik atalarımız çok farklı, değişik organik besinleri tüketmiş iken günümüz insanı işlenmiş, doğal olmayan 20-30 gıda ile hayatını devam ettirmektedir. Beslenmenin çok yönlü olması mikrobiyotayı ve dolayısıyla sağlığımızı olumlu etkileyecektir. Kötü gıdalar bağırsaklarda zararlı bakterilerin artmasına, bağırsak geçirgenliğine ve inflamasyona neden olur. Mikrobiyota, vücudun savunma sisteminin en önemli unsurlarından biridir. Her türlü mikroorganizma, toksin ve kimyasala karşı bağırsakları dolayısıyla vücudu kahramanca savunur.

Yanlış Beslenme Uyarısı

Mikrobiyotayı içimizdeki çok hassas bir ekosistem olarak kabul etmek gerekir. Yanlış beslenmenin yanı sıra enfeksiyonlar, düzensiz uyku, alkol, stres, antibiyotikler, takviyeler, toksinler ve egzersiz yapmamak gibi daha birçok faktör bağırsak sağlığını bozar. Mikrobik çeşitlilik azaldığında başta alerjik, otoimmün ve diyabet gibi kronik metabolik hastalıklar daha sık ortaya çıkar.