Et Değil Kabak Yiyin

Hayvansal yiyecekler fazla tüketildiğinde, kansere ve kalp hastalıklarına yol açıyor. Çapa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erk, bitkisel besinlerin etten daha değerli ve sağlıklı olduğunu söylüyor

Sağlıklı bir yaşamın yolu, sağlıklı beslenmekten geçiyor. Çapa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erk, hayvansal gıdaların fazla tüketildiğinde birtakım hastalıkları beraberinde getirdiğinin altını çiziyor. Bazı sebzelerin, etten daha fazla protein içeriğini belirtiyor. Sağlıklı bir hayat için şu bilgileri veriyor.

Bitkisel Zenginlik

17mayis2018-takvimHayvansal gıdalarda kolesterol, doymuş yağ, araşidonik asit gibi yapısal bileşikler; büyüme hormonları; seks hormonları; antibiyotikler; yağda eriyen başta PCB, dioksin, DDT olmak üzere toksik kanserojen maddeler yoğun olarak bulunuyor. Protein ve aynı zamanda yağdan zengin olan bu gıdaların fazla tüketilmesi, kanser ve koroner kalp hastalıklarını beraberinde getiriyor. Hayvansal gıdaların tersine, bitkisel gıdalarla beslenmek bu hastalıklara karşı koruyucu etki gösteriyor. Çünkü bitkisel gıdalar lif, antioksidan, fitobesin, folat, E vitamini içeriyor. Doymuş yağ, kolesterol ve araşidonik asit, IGF-1 gibi hastalık yapan bileşenler ise bu besinlerde bulunmuyor. Sağlıklı beslenme konusunda yapılan bilimsel çalışmalar, kırmızı etin başta kanser olmak üzere birçok hastalığı tetiklediğini gösteriyor. Prof. Dr. Osman Erk, kırmızı ete alternatif olarak protein açısından çok zengin ve çok da sağlıklı sakız kabağı ve buğday ruşeymini öneriyor.

Sakız Kabağı Proteini

100 gramında 54,1 gram protein bulunuyor. Bu da yaklaşık 300 gram etteki ve 15 pişmiş yumurta beyazındaki kadar proteinle eş değer özellik gösteriyor. Ayrıca çinko, demir, magnezyum, fosfor, selenyum, potasyum ve A, B1, B5, B6 vitaminleri içeriyor. Son yıllarda ABD’de, yüzde 90 bitkisel, yüzde 10 hayvansal protein kullanılması tavsiye ediliyor.

Nasıl Tüketilir?

Sakız kabağı proteini; omlete veya sevdiğimiz bir yiyecek içeceğe katılabilir. Çorbaya, salataya, zeytinyağlı yemeklere, pilava, ayrana, yoğurda veya meyve suyuna iyice karıştırarak kolayca tüketebilirsiniz.

Buğday Ruşeymi

Ruşeym, buğdayın özü, embriyosu yani en değerli kısmını oluşturuyor. Dünyada ‘wheat germ’ olarak bilinen ruşeym, vücut için gerekli besin ögelerinin bir çoğunu yüksek miktarlarda içeriyor. Doğanın altın sırrı da denilen ruşeym, içerdiği yüksek lif değeri ile sindirim sisteminin düzenli çalışmasına, mineral ve vitaminleri ile vücudun zinde ve formda kalmasına, yüksek protein ile de kasların güçlenmesine ve dayanıklılığın artmasına katkıda bulunuyor.

Cinsel Gücü Artırır

Buğday ruşeymi, vücudun bağışıklık sistemini artrıyor. Kolesterol düzeyini düşürüyor. Kasları güçlendiriyor. Yağlanmayı engelleyiyor. Bağırsak florasının ve mikrobiyal dengenin korunmasına katkı yapıyor. Cinsel gücü artırmasının yanı sıra, sperm sayısını da çoğaltıyor. Çocuk sahibi olma şansını artırıyor. Vücuttaki lekelerini ve kırışıklıkları yok etmeye yardımcı oluyor.

Bol Bol Protein

Buğday ruşeyminin içinde yüksek miktarda protein içeriyor. Örneğin; 100 gram koyun etinde 20 gram civarında protein varken, 100 gram buğday ruşeyminde 30 gramdan fazla doğal protein bulunuyor. İçerdiği protein miktarı hemen hemen 7-8 yumurtaya eşittir. Yağı alınmış ruşeym meyve suyu, süt ve yoğurta karıştırılarak içildiği gibi salatalara veya çorba içine eklenebiliyor. Ruşeymin içinde bulunan bu yüksek protein sayesinde kaslar daha da güçleniyor. Zengin mineral ve vitaminleri sayesinde de vücudun formda kalmasının yanı sıra içerdiği liflerle de sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlıyor.