GDO’nun Zararları Nelerdir?

İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk anlattı: Prof. Dr. Erk; başta soya ve mısır olmak üzere domatesten şeker pancarına kadar pek çok gıdanın GDO’lu olarak üretildiğini belirtti, bunların sağlığa etkilerini şöyle anlattı. Türkiye’de GDO’lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) ürünlerin üretimi ve tüketimi yasaktır. Ancak GDO’lu ürünlerin hayvan yemi olarak kullanılması serbesttir. Üstelik bu ürünler hiçbir denetime bağlı olmadan Türkiye’ye girebilmektedir. Türkiye; her yıl iki milyon ton mısır, bir milyon ton soyayı ithal etmektedir ve bunların tamamı GDO’ludur. Özellikle ABD’den ve diğer GDO’lu gıda üreten ülkelerden ithal edilen hazır gıdaların içinde GDO’lu ürünlerin bulunduğu herkes tarafından bilinmektedir.

Bu Gıdalara Dikkat!

Mısır ve soyadan elde edilen yağ un, nişasta, früktoz bazlı şeker ve bunlardan üretilen bisküvi, çerez, çikolata, puding, gofret, şekerlemeler, hazır çorbalar, ketçap ve soslar GDO içermektedir. Özellikle çocukların tükettiği bu tür işlenmiş gıdaların uzun vadede etkilerinin ne olacağı bilinmemektedir.

Giysilerde Bile Var…

Ayrıca mısır ve soyayı yem olarak tüketen hayvanların çeşitli ürünleri ve tekstil sektöründe kullanılan pamuğun GDO içermesi mümkündür. Tüm Avrupa’da 13 bin civarında bitki çeşidi vardır. Bunların 11 bin kadarı Türkiye’de bulunmaktadır. Türkiye’de bulunan bitkilerin bir kısmı endemiktir yani sadece Türkiye’de bulunur. Dünyanın en zengin biyoçeşitliliğine sahip ülkelerden biriyiz. Çok fazla tarım ilacı kullanılmadığı için topraklarımız henüz diğer ülkeler kadar kirlenmemiştir. Bu çeşitliliğin korunması stratejik öneme sahiptir. Türkiye ayrıca kuraklık ve tuzluluk sorunu olan bir ülke değildir. GDO’lu tohumlar gen aktarımı nedeniyle genetik çeşitliliği yok ederler. GDO’lu tohumdan GDO’lu olmayan gen aktarımı önlenemez ve bir süre sonra biyolojik zenginlik ve çeşitlilik azalır.

Ne Kadar Güvenli?

Maalesef GDO’lu ürünlerin insan, hayvan ve çevre sağlığı üzerindeki etkilerini gösteren uzun dönemli çalışmalar bulunmamaktadır. Güvenlik çalışmaları bu ürünleri üreten firmalar tarafından yapılmakta, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanmaktadır. GDO’lu ürünler patentli olduğu için bağımsız bilim insanlarının bu ürünlerle ilgili araştırma yapabilmesi GDO şirketlerinin iznine bağlıdır. Çalışma yapılsa bile çalışmanın yayın aşamasında yine şirketin onayı alınmak zorundadır. Şirketlerin izin vermeyeceği hiçbir çalışma bu alanda yayınlanamaz durumdadır.

Nelere Yol Açabilir?

GDO’lu ürünlerin alerjik ve toksik olabildiği bilinmektedir. Gen aktarımıyla birlikte yeni genin özellikleri alerjik ve toksik etkilere yol açabilir. İngiltere’de GDO’lu soya nedeniyle 1998 yılında soya alerjisi sıklığı yüzde 50 artmıştır. İngiltere, ABD ve Rusya’daki alerji vakalarının artışı GDO’lu ürünlerle ilişkilendirilmektedir. Alerjik reaksiyonların artmasında glifosat önemli bir faktör olarak gösterilmektedir. Glifosatın bağırsaklardaki yararlı bakterileri öldürmesi, besin değerlerini azaltması ve bağışıklık sistemini baskılaması alerji nedenleri arasındadır.