Haydi Büyükler Aşıya

Louis Pasteur’un “bir hastalık üzerine yöneldiğimde hastalığı tedavi etmeyi değil, önlemenin yollarını bulmayı düşünürüm” sözünden de anlaşıldığı gibi enfeksiyon hastalıkları önlenebilir hastalıklardır. Bu hastalıklardan korunmada en etkili yöntem aşılamadır. Çocukluk çağı gibi erişkin yaşlarda da aşılama son derece önemlidir. Aşı, hastalığa karşı bağışıklık sağlamak için mikroorganizmadan (bakteri, virüs) veya ürünlerinden hazırlanan bir maddedir. Aşılamada hedef, hastalığın ortaya çıkmasını önlemek veya hafif seyretmesini sağlamaktır. Aşı genel olarak sağlam kişilere uygulanır ve bir tür ilaçtır. Aşıya karşı yanıt ilk 10 gün içinde ortaya çıkmaktadır. Aşıya yanıt kişinin yaşı, beslenme durumu, genetik yapısına göre değişebilmektedir. Konuyla ilgili olarak Prof. Dr. Osman Erk’in görüşlerini aldık.

SORU 1: Aşılanma nasıl etki eder?

Aşılamayla sağlanan bağışıklık aktif veya pasif bağışıklık şeklinde ortaya çıkar. Aktif bağışıklıkta hastalık etkeniyle karşılaşmamış kişiye, o mikroorganizmanın tümü veya bir kısmı verilir, yani bağışıklık sisteminin o etkeni tanıması ve hızla cevap vermesi sağlanırken, pasif bağışıklıkta hastalığa çok kısa süre içinde maruz kalmış kişilere önceden hazırlanmış antikorlar verilmektedir.

SORU 2: Erişkin çağda aşılamanın önemi nedir?

Amerika’da başta grip, zatürre ve hepatit B olmak üzere önlenebilir infeksiyon hastalıklarından her yıl 60.000-80.000 kişinin öldüğü bildirilmektedir ve bu kişilerin çoğunluğunu 65 yaş üzeri kişiler oluşturmaktadır. Türkiye’nin nüfusu göz önüne alındığında her yıl 10.000-20.000 kişinin bu hastalıklardan kaybedildiği söylenebilir.

SORU 3: Erişkin yaşlarda aşı ile önlenebilir hastalıklar nelerdir?

Difteri, boğmaca, tetanoz; kızamık, kızamıkçık, kabakulak, grip, pnömoni (zatürre), hepatit A ve B, suçiçeği, kuduz, HPV (human papilloma virüs), meningokok infeksiyonu, varicella zoster (zona) önlenebilir hastalıklardır.

SORU 4: Difteri, boğmaca, tetanoz aşısı ne sıklıkla yapılmalıdır?

Boğmaca’nın sıklığı giderek artmaktadır ve ilaçlara cevap vermeyen inatçı öksürük durumlarında mutlaka düşünülmelidir. Erişkinde her 10 yılda bir difteri, boğmaca ve tetanoz aşısı yapılmalıdır. Bu aşı üçlü veya ikili bir aşıdır ve erişkin yaşta ilk yapıldığında difteri, boğmaca ve tetanoz şeklinde (üçlü) yapılmalı, daha sonra 10 yılda bir difteri ve tetanoz (ikili) şeklinde tekrarlanmalıdır.

SORU 5: Risk faktörleri olan, hastalığı geçirmemiş ve aşılanmamış erişkinlerde diğer aşılar ne sıklıkla yapılmalıdır?

Hepatit B aşısı 3 doz; hepatit A aşısı 2 doz; kızamık, kızamıkçık, kabakulak (üçlü) aşısı 1 veya 2 doz, HPV kadınlarda 3 doz (sıklıkla 18-26 yaşları arasında), varicella (suçiçeği) 2 doz, meningokok aşısı 1 veya 2 doz uygulanmalıdır.

SORU 6: Erişkinde grip, zatürre ve zona aşıları nasıl yapılmalıdır?

Grip aşısı risk faktörleri olan kişilerde her yıl, 65 yaş üzerinde ise herkese her yıl yapılmalıdır. Zatürre aşısı da risk faktörleri olan kişilerde 18-65 yaşları arasında 1-2 doz, 65 yaş sonrası ise herkese bir kez yapılmalıdır. Varicella zoster (zona) aşısı, zona geçirsin veya geçirmesin herkese 60 yaşından sonra bir kez uygulanmalıdır.

SORU 7: Zatürre aşısı özellikle neden önemlidir?

Zatürre mikrobu (pnömokok) akciğer infeksiyonu, sepsis, menenjit, sinüzit, orta kulak iltihabı yaparak ciddi infeksiyonlar ve yaşlılarda sık ölümlere neden olmaktadır. 18 yaş ve sonrası; bağışıklığı baskılanmış (kanser, kronik böbrek yetersizliği, nefrotik sendrom) olan kişiler, dalağı çıkarılanlar, beyin omurilik sıvısı kaçağı olanlarda, çok sigara içenlerde, astımı olanlarda ve diyabetik hastalarda zatürre aşısının yapılması özellikle önerilmektedir. Zatürre her yıl Amerika’da 40.000-50.000 kişinin ölümüne yol açmaktadır.

SORU 8: Hepatit B aşısı yaptırmanın önemi nedir ve nasıl yapılmalıdır?

Hepatit B aşısı kronik karaciğer hastalığı, karaciğer sirozu ve karaciğer kanserine karşı koruyucudur. Basit bir aşılanma işlemiyle bu öldürücü olan hastalıklara karşı bağışıklık kazanılabilir. Aşı 3 kez (0., 1. ve 6. aylarda) yapılır ve genellikle ömür boyu bağışıklık sağlar.