İlkbaharla Birlikte Gelen Hastalıklar

Mevsim dönüşüm dönemlerinde çevrede oluşan bir takım değişiklikler insanların ruhsal ve fiziksel yapısını derinden etkiler. Sıcaklık, nem, barometrik ve hidrometrik değişiklikler, havada baharla birlikte artan negatif iyonlar ve polenler özellikle deri ve mukozaları etkileyerek vücudu infeksiyon etkenlerinin girişi için daha elverişli hale getirir. Yaz aylarına geçiş ile birlikte mevsimsel grip sıklığı giderek azalırken, diğer virüslere bağlı özellikle üst solunum yolu infeksiyonları ve ishal vakaları artış göstermektedir. Çocuklarda özellikle kabakulak, suçiçeği gibi hastalıklar artışlar kaydedilir.

İlkbahar ile birlikte havada bol miktarda uçuşan polenlere bağlı olarak alerjik rinit, alerjik sinüzit, alerjik astım vakaları artmaktadır. Sürekli hapşırık, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, gözlerde sulanma, yanma, batma, kızarma gibi şikâyetler ve nefes darlığı polen allerjilerinde sık rastlanılan belirtilerdir.

Viral üst solunum yolu infeksiyon hastalıkları ile polen allerjileri aynı belirti ve bulgularla seyrettiği için ayırıcı tanı dikkatli bir şekilde yapılmalı ve her iki durumda da kesinlikle antibiyotik kullanılmamalıdır.

Tüm bu viral ve alerjik etkiler dışında insan vücudu yeni koşullara uyum sağlama sürecine girer, metabolizma hızı artmaya, hormonal denge bu değişikliklere uyum sağlamaya çalışır. Tiroid hormonlarında ve diğer hormonlarda ortaya çıkan dengesizlik kişide depresyon, yoğunluk, isteksizlik, güçsüzlük gibi ruhsal belirtilere yol açar.

İlkbahar aylarında mide-barsak sistemine ait hastalıklarda belirgin bir alevlenme olmaktadır. Ülser hastalığı yanı sıra gastrit ve reflü hastalıklarında şikâyetler belirginleşmektedir.

Mevsim değişikliği ile birlikte tansiyon yüksekliği ve şeker hastalığı olanlarda ve ilaç kullananlarda tansiyon ve kan şeker düzeylerinde belirgin oynaklıklar ve tedaviye direnç ortaya çıkabilmektedir.

Mevsim değişikliği migren tipi baş ağrılarının daha sık ve ağır şekilde ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Kış aylarının sonu insanda D vitamini eksikliğinin en üst düzeyde olduğu zamandır. D vitamini genel vücut sağlığı için çok gerekli olan bir hormon-vitamindir. D vitamini eksikliğinde diyabet ve tansiyonda kötüleşme, depresyon, demans, yaygın vücut ağrıları ve osteoporoz oluşabilmektedir.

Omega 3 yağ asitlerinden, yeşil yapraklı sebzeler başta olmak üzere çeşitli sebzelerden, meyvelerden ve kuruyemişlerden oluşan bir diyet bu dönemin atlatılmasında yardımcı olacaktır. Bilindiği gibi D vitamini bitkisel ve hayvansal ürünlerde yetersiz düzeydedir. D vitamini güneş vitaminidir. Uygun şekilde güneşlenmek hem D vitamini sentez etmek için hem de hormonal dengeyi yeniden sağlamak için elzemdir. Güneş, spor ve dengeli beslenme bu aylarda insan sağlığını olumlu etkileyecektir.