Kalp Damar Hastalıkları ve Risk Faktörleri

Kalp damar hastalıkları tüm dünya ölçeğinde en sık ölüm nedenidir ve bütün ölümlerin üçte birini oluşturur. Böylesine çok yaygın biçimde ölüm nedeni olan hastalığın risk faktörlerinin tanınması ve korunma halk sağlığı bakımından hayati öneme haizdir. Kalp damar hastalıklarının risk faktörleri değiştirilemez risk faktörleri, değiştirilebilir risk faktörleri olarak iki bölümde ele alınmaktadır.

Değiştirilemeyen (Tedavi Edilemeyen) Risk Faktörleri

Yaş: Yaşın ilerlemesi ile birlikte kalp damar hastalığı riski artar.

Cinsiyet: Kalp damar hastalıkları erkeklerde kadınlara göre daha erken yaşlarda ortaya çıkar.

Menopozdan sonra kadınlarda da risk artar ve hemen hemen eşitlenir.

Aile öyküsü: Birinci derece akrabalarında (anne, baba, kardeş) kalp damar hastalığı olanlarda risk yüksektir.

Değiştirilebilir (Tedavi Edilebilir) Risk Faktörleri

Sigara: Sigara içenlerde risk fazladır. Sigara içmek kalp damar hastalığı riskini iki kat arttırır. Erken yaşta sigara içmeye başlamak, uzun süre ve fazla sigara içmek riski belirginleştirir.

Hipertansiyon: Kan basıncının 120/80mmHg’den yüksek olması ve yüksek kan basıncı için antihipertansif ilaç kullanıyor olmak risk faktörüdür. Yüksek kan basıncı kalp üzerindeki stresi arttırır, kalp daha fazla kasılmak zorunda kalır, kalp duvarları kalınlaşır.

Şeker hastalığı: Şeker hastalığı koroner kalp hastalığı eş değeri olarak kabul edilmektedir. Şeker hastalarının yarısından fazlasında kalp damar hastalığı görülür.

Yüksek LDL kolesterolü: Kötü kolesterol (LDL)’nin yüksek olması en önemli risk faktörlerinden biridir.

Düşük HDL kolesterolü: İyi kolesterol (HDL)’nin 60mg/dl’den yüksek olması kalp damar hastalığı için koruma sağlar. Düşük HDL değerleri ise risk oluşturur.

Fiziksel egzersiz azlığı: Egzersizin uzun süre ve sıklığı arttıkça yararı da artar.

Alkol: Aşırı alkol hipertansiyon ve kalp yetersizliğine neden olur. Düşük miktarda şarabın ise kalp damar hastalığı açısından koruyucu olduğu düşünülmektedir.

Obezite: Kalp damar hastalığı ve felç riskini arttırır.

Stres: A tipi kişilik karakterlerine sahip kişilerde (tutkulu, sabırsız, aceleci, saldırgan, yarışmacı, iddialı) risk artmıştır.

Birkaç risk faktörünün birlikte var olması kalp damar hastalığı riskini belirgin olarak arttırır. Değiştirilemeyen risk faktörleri elde olmayan riskleri kapsarken; değiştirilebilir ve tedavi edilebilir risk faktörlerinin tanınması ve tedavi edilmesi ölümcül sonuçları olan bu hastalığı önleyebilecektir. Kalp damar hastalarının bu iyi bilinen risk faktörleri olmayan kişilerde de oluşması, risk faktörlerine sahip kişilerde hastalığın her zaman ortaya çıkmaması yeni risk faktörlerinin araştırılmasına yol açmıştır. Örneğin LDL yüksekliği ve HDL düşüklüğü hastaların yarısında yoktur. Bu yeni risk faktörleri şunlardır.

CRP ve hsCRP yüksekliği: Bu iki biyokimyasal tetkik vücutta bir şeylerin yanlış olduğunu gösteren hassas fakat özgül olmayan ölçümlerdir. İnfeksiyonlar başta olmak üzere pek çok nedenle yükselebilirler. Fakat her hangi bir nedenle bağlanamayan CRP ve hsCRP yükseklikleri kalp damar hastalığı riskini arttırmaktadır. Homosistein yüksekliği: Aminoasitlerden biri olan homosisteinin kanda yükselmesi, kanın pıhtılaşmasını arttırır, kan akımının yavaşlamasına ve kalp krizine yol açar. Vücutta homosistein folik asit, B6 ve B12 vitaminleri ile başka aminoasitler çevrilerek ortadan kaldırılır. Bu vitamin eksiklikleri kanda homosistein düzeyini arttır. Vitamin eksiklikleri dışında sigara içimi, tiroid bezinin az çalışması (hipotiroidi) ve böbrek yetersizliği de homosistein yüksekliğine yol açabilir.

Fibrinojen: Fibrinojen pıhtılaşma faktörlerinden birisidir, vücutta yangı olan durumlarda kan seviyesi yükselir. Fibrinojen yüksekliği kanın pıhtılaşmasını arttırır ve kalp damar hastalarında riskli hastaların aranmasında tarama faktörü olarak kullanılır.

Lipoprotein (a): LDL kolesterole benzer yapıda olan lipoprotein (a) risk faktörü olarak tanımlanmıştır.