Karın Ağrılarına Dikkat: İlaç mı? Neşter mi?

Karın ağrısı şikayeti sık ortaya çıkan, hem acil hekimlerini hem de poliklinik hekimlerini çok uğraştıran önemli bir belirtidir. Çok ciddi, saatler içinde kişiyi ölüme götürebilecek bir belirti olabileceği gibi; kişinin psişik yapısındaki bir dengesizliğin belirtisi olarak da ortaya çıkabilir. Karın ağrıları değişik şekillerde sınıflandırılabilir. Bu sınıflandırmalardan en önemlisi karın ağrısının cerrahi bir müdahale gerektiren akut karın ağrısı (cerrahi karın) veya cerrahi bir müdahaleye gerek olmayan, tıbbi tedavi gerektiren akut karın ağrısı olup olmadığının ayrımına dayanır. Yine karın ağrıları akut (ani başlayan) ve kronik (uzun süreli) karın ağrıları olarak sınıflandırılabilir. Bununla ilgili olarak Prof. Dr. Osman ERK’in görüşlerini aldık.

SORU 1: En sık cerrahi tedavi gerektiren karın ağrısı tablosu hangi hastalıkta ortaya çıkar?

Akut apandisit en sık cerrahi tedavi (ameliyat) gerektiren karın ağrısı sebebidir. Her yaşta ortaya çıkabilir fakat 20-30’lu yaşlarda sıktır. Akut apandisitte ağrı ilk olarak göbek çevresinde başlamaktadır. Daha sonra ağrı göbek çevresinden sağ alt kadran bölgesine yer değiştirir. Ağrı ile birlikte iştahsızlık, bulantı, kusma, kabızlık şikayeti sık olarak ortaya çıkmaktadır. Son dönemde bu şikayetlere ateş eklenebilir. Hastanın sağ alt karın bölgesi elle bastırmakla oldukça ağrılı ve hassastır. Kanda lökosit sayısı ve CRP artışı vardır. En korkulan komplikasyon perforasyondur. Tedavisi ameliyattır.

SORU 2: Ülser perforasyonu (delinme) ağrısının karakteristiği nelerdir?

Mide veya 12 parmak barsağındaki ülserin delinmesi çok ani başlayan, çok şiddetli ve bıçak gibi saplanan bir ağrıya neden olur. Hasta hareketsizdir, soluk alıp veremez. Mide bölgesindeki ağrı kısa sürede tüm karna yayılır. Karın solunuma eşlik edemez ve tahta gibi serttir. Tedavisi cerrahi olarak delinen bölgenin dikilmesidir.

SORU 3: Safra kesesi iltihabı hangi belirti ve bulgulara yol açar?

Sağ üst kadran ağrısı, ateş, bulantı, kusma, iştahsızlık klasik belirtilerdir. Sağ üst kadran bölgesi el ile muayenede oldukça hassastır. Kaba perküsyon denilen bir muayene yöntemiyle o bölgeye vurulduğunda ağrı şiddetlidir. Hastaların bir kısmında sarılık görülebilir. Ultrasonografik tetkik tanı koymada oldukça yararlıdır. Tedavisi antibiyotik verilmesini takiben safra kesesinin çıkarılmasıdır.

SORU 4: Akut pankreatit ağrısının özellikleri nelerdir?

Başlangıçta göbek çevresinde çok iyi tanımlayamayan bir ağrı vardır. Sürekli olan ağrı 1-2 saat içinde en üst seviyeye ulaşır. Bulantı ve kusmayla birliktedir. Akut pankreatitin en önemli nedenleri safra kesesi taşları ve yoğun alkol kullanmaktır. Ultrasonografik tetkik ve kanda amilaz tayini teşhisi koydurur.

SORU 5: Böbrek taşı karın ağrısına yol açar mı?

Böbrek taşları karın ağrısından daha çok bel ağrısına yol açar. Azalıp çoğalan bir karakterde olan bel ağrısının kasıklara yayılması oldukça tipiktir. Bulantı, kusma, kabızlık ve idrarda kanama olması sık eşlik eden belirtilerdir. Böbrek taşı ağrısı kişiyi çılgına çevirebilen en şiddeti ağrılardan biridir. Klasik böbrek taşı karın ağrısına yol açmaz.

SORU 6: Divertikülit ağrısının özellikleri nelerdir?

Kabızlık çeken kişilerde kalın barsağın özellikle inen kısmında bir takım cepçiklerin oluşması tipiktir. Divertikül adı verilen bu keseciklerin iltihaplanması karında sol alt bölgede ağrı ve hassasiyete neden olur. Bazen kırmızı kanamaya yol açabilir. Divertikülite karnın sol bölgesinin apandisiti adı verilmektedir. Özellikle yaşlılarda sıktır. Antibiyotik tedavisiyle tablo düzelir.

SORU 7: İrritabl barsak sendromunun (İBS) belirtileri nelerdir?

İBS devamlı veya tekrarlayan karın ağrılarıyla birlikte zaman zaman ishal, zaman zaman kabızlık şikayetlerinin ortaya çıktığı psikosomatik bir hastalıktır. En sık barsak hastalıklarından biridir. Kabızlık döneminde keçi pisliği gibi parça parça dışkı tipiktir. Dışkıda zaman zaman sümükümsü müköz birikintiler görülür. Gerçek organik bir hastalık söz konusu değildir. Sol alt kadran karın ağrısı en sık belirtidir.