Kemik Erimesine Karşı Önlem Alın

Sinsi bir hastalık olan kemik erimesi; boy kısalığı, kamburluk ve hayati tehlike yaratan kalça kırığı gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Ancak yaşam tarzınızda yapacağınız bazı değişikliklerle riskleri azaltmanız mümkün. Örneğin sigara ve alkolü bırakarak ilk adımı atabilirsiniz. İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman ERK’in kemik erimesiyle ilgili görüşlerine başvurduk.

Osteoporoz, kemik kitlesinin kaybı olarak tarif edilebilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından ‘düşük kemik kitlesi ve kemik dokusunun mikro mimarisinin bozulması sonucu kemik kırılganlığı ve kırık riskinde artışla karakterize sistemik bir iskelet hastalığı’ olarak tarif edilmiştir. Kemiklerin kitlesi azalır ve sonuçta kemik kırılganlığı artar. Osteoporoz sildiği ilerleyen yaşla birlikte artar. Kemik kitlesi yaş ve cins olarak belirlenen miktarda olmalıdır. Bu miktarın altında bir kemik kitlesi osteoporoz olarak tanımlanır. Osteoporoz; obezite, diyabet ve metabolik sendrom gibi kronik metabolik bir hastalık tablosudur.

Kadında ve erkekte beklenen yaşam süresinin uzamasıyla birlikte halk sağlığı açısından en önemli hastalıklar arasına girmiştir. Tıpkı diyabette olduğu gibi yaşam tarzıyla yakından ilintilidir. Osteoporoz gelişiminde genetik özellikler önemli olmakla birlikte diyet faktörleri ve yaşam tarzı son derece önemlidir. Beyaz ırkta zencilere göre daha sıktır. Ancak çevresel ve hormonal faktörler genetik olarak tayin edilen kemik kitlesini azaltarak osteoporoz sürecini hızlandırabilir. Seks hormonları eksikliği kadında menopoz döneminde, erkekte ise 70’li yaşlarda osteoporozun en önemli etyolojik faktörleridir. Ancak yeterli kalsiyum ve D vitamini alamama, aşırı alkol ve sigara, hareketsizlik, ilaçlar (kortizon, heparin, tiroit hormonları, epilepsi ilaçlan) diğer önemli faktörlerdir.

kemikerimesi_gztSağlıklı Kemikler İçin Neler Gerekli

  • Hareket (egzersiz)
  • Yeterli güneş ışını
  • Yeterli mineraller (kalsiyum, fosfor, magnezyum, çinko, potasyum)
  • Omega 3
  • Kaliteli protein
  • Yeterli vitamin (D, K, C. A, B6 ve B12 vitaminleri, folik asit)
  • Yeterli östrojen, testosteron
  • Yeterli sebze ve meyve
  • Normal kan Ph’ı

Risk Faktörleri

  • Önlenemez risk faktörleri
  • Yaş
  • Irk (beyaz ırk)
  • Cinsiyet (kadın)
  • Erken menopoz
  • Aile öyküsü
  • Önlenebilir risk faktörleri
  • Kalsiyum eksikliği
  • D vitamini eksikliği
  • Östrojen eksikliği
  • Testosteron eksikliği
  • Sigara
  • Alkol
  • Kafein
  • İlaçlar (kortizon, tiroit ilaçları)
  • Hareketsizlik
  • Diyet dengesizliği
  • Aşırı tuz

Nasıl Beslenmeli?

Vücutta bulunan kalsiyumun %99’u kemik dokusundadır. Kemik dokusunu güçlü tutmak ve osteoporoz riskini azaltmak için her gün güneş ışınlarından D vitamini ve besinlerden yeterli kalsiyum alınması gerekir. Kalsiyum kaynağı olarak süt ve süt ürünleri grubu, sebze-meyve grubu önemlidir. Ancak D vitaminini bu kaynaklardan besinler yoluyla almak mümkün değildir. En önemli D vitamini kaynağı güneş ışınlarıdır. Bitkisel besinlerde D vitamini yoktur, hayvansal besinlerde ise sınırlı miktarda D vitamini mevcuttur. Süt ve süt ürünleri, balık ve yumurta sarısı sınırlı miktarda D vitamini sağlayabilirler. Yaz aylarında ve güneş ışınlarının var olduğu zamanlarda, güneş ışınlarının dik olarak dünyaya ulaştığı saatler dışında güneş kremleri kullanmadan güneşlenmek, D vitamini üretmek ve stoklamak için son derece önemlidir. Aşın kafein tüketimi kemiklerden kalsiyum atımını hızlandırır. Günlük kafein alımını 200 mg hatta en fazla 300 mg ile sınırlandırabilirsiniz. Aşırı tuz da vücutta kalsiyum kaybına, dolayısıyla kemik kaybına neden olduğundan günde 6 gramdan fazla tuz tüketmemek gerekiyor.