Kemikleriniz Sağlam mı?

Kemik erimesi olarak da bilinen ‘osteoporoz’ kemik kütlesinin kaybına yol açan ve en sık görülen kemik hastalığıdır. Bu hastalıkta genetik özellikler kadar, beslenme ve yaşam tarzı da son derece önemlidir. Peki, kemiklerinizin ne kadar sağlıklı olduğu konusunda kendinizi test etmeye hazır mısınız?

Çevresel ve hormonal faktörler, genetik olarak tayin edilen kemik kütlesini azaltarak osteoporoz sürecini hızlandırabilir. Kadınlarda osteoporoza bağlı kırıklar 45 yaşından, erkeklerde ise 75 yaşından sonra sık olarak ortaya çıkar. Bu süreçte, tüm iskelet sisteminde kırık oluşabildiği gibi, özellikle omurga, kalça ve el bileğinde aynı sorun sıklıkla ortaya çıkar. İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman ERK, hem kemik erimesiyle ilgili sorularımızı yanıtladı hem de kendinizi bu konuda sınamanız için mini bir test hazırladı…

Osteoporoz Nedir?

Osteoporoz kemik kitlesinin kaybı olarak tarif edilebilir. Bu kayıpla beraber kemiklerin kırılganlığı artar. Osteoporoz sıklığı ilerleyen yaşla birlikte çoğalır. Kemik kitlesi, yaş ve cins olarak belirlenen miktarda olmalıdır. Bu miktarın altında bir kemik kitlesine sahip olmanın sebebi osteoporozdur. Osteoporoz; obezite, diyabet ve metabolik sendrom gibi kronik metabolik bir hastalık tablosudur. Kadında ve erkekte beklenen yaşam süresinin uzamasıyla birlikte osteoporoz, halk sağlığı açısından en önemli hastalıklar arasına girmiştir. Tıpkı şeker hastalığında olduğu gibi osteoporoz yaşam tarzıyla yakından ilişkili olan bir hastalıktır.

Sebepleri Nelerdir?

Fiziksel aktivite azlığı, beslenme şekli, alınan ilaçlar ve hormonlar osteoporozun en önemli unsurlarıdır. Hareketsizlik, yeterli mineral, vitamin, fitobesin, antioksidan ve omega 3 içermeyen işlenmiş, rafine gıdaların fazla tüketilmesi, ilerleyen yaşla birlikte kemik erimesine yol açmaktadır. Hormon eksikliği kadında menopoz döneminde, erkekte ise 70’li yaşlarda osteoporozun en önemli faktörüdür. Ancak yetersiz kalsiyum emilimi (D vitamini eksikliği, süt ürünlerindeki aşırı fosfor, tahıl ve baklagillerdeki fitatlar), düşük yağlı diyet, idrarda fazla kalsiyum kaybı (asidik beslenme ve fazla hayvansal protein, tahıl tüketmek), rafine şeker, aşırı alkol-sigara tüketimi, fazla kafein, tuz, fazla A vitamini ve ilaçlar (kortizon, heparin, tiroid hormonları, epilepsi ilaçları) diğer önemli faktörlerdir.

Vücut Kalsiyum Dengesini Nasıl Sağlar?

Kalsiyum dengesinin sağlanmasında ince bağırsaklar, kemik dokusu ve böbrekler arasında koordineli bir uyum olması gerekir. Kalsiyum ilk olarak ince bağırsaklarda emilir. Bu emilimde D vitamininin özel bir önemi vardır. D vitamini bağırsaklardan kalsiyumun yanı sıra fosfor ve magnezyum emiliminde de hayati rol oynar. Vücuda alınan kalsiyumun büyük bir kısmı böbrekler yoluyla atılarak kalsiyum dengesi sağlanır. Alınan kalsiyum ile vücuttan atılan kalsiyum arasında belirli bir denge olmalıdır. Alınan kalsiyum miktarı, idrarla atılan kalsiyum miktarından az olursa negatif kalsiyum bilançosu ortaya çıkar ve vücut dengeyi sağlamak için kemik dokusundaki kalsiyumu kullanmak zorunda kalır. Bu durumda da osteoporozun ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır.

İşte Risk Faktörlerikemiklerinizsaglammi-gazete

Önlenebilir olanlar:

  • Kalsiyum, D vitamini, östrojen ve testosteron eksikliği
  • Sigara
  • Alkol
  • Kafein
  • İlaçlar (kortizon, tiroid ilaçları)
  • Hareketsizlik
  • Diyet dengesizliği
  • Aşırı tuz tüketmek

Önlenemez olanlar:

  • Yaş
  • Irk (beyaz ırk)
  • Cins (kadın cinsiyet)
  • Erken menopoz
  • Aile öyküsü

Beslenmenin Rolü Nedir?

Vücutta bulunan kalsiyumun %99’u kemik dokusundadır. Kemik dokusunu güçlü tutmak ve osteoporoz riskini azaltmak için her gün besinler aracılığıyla ve güneş ışınlarından yeterli miktarda kalsiyum alınması gerekir. Kalsiyum kaynağı olarak süt ve süt ürünleri grubu, sebze-meyve grubu önemlidir. Ancak D vitaminini bu kaynaklardan besinler yoluyla almak mümkün değildir. En önemli D vitamini kaynağı ise güneş ışınlarıdır. Bitkisel besinlerde D vitamini yoktur, hayvansal besinlerde ise sınırlı miktarda D vitamini mevcuttur. Süt ve süt ürünleri, balık ve yumurta sarısı sınırlı miktarda D vitamini sağlayabilir. Yaz aylarında ve güneş ışınlarının var olduğu zamanlarda, güneş ışınlarının dik olarak dünyaya ulaştığı saatler dışında güneş kremleri kullanmadan güneşlenmek D vitamini üretmek ve stoklamak için son derece önemlidir.

Kendinizi Test Edin

  1. Ailenizden birine osteoporoz teşhisi koyuldu mu? Evet / Hayır
  2. Ailenizde hafif bir düşmeden sonra kalçasını kıran oldu mu? Evet / Hayır
  3. Hafif bir düşmenin ardından herhangi bir yeriniz kırıldı mı? Evet / Hayır
  4. Üç aydan fazla kortizon gibi tabletler tükettiniz mi? Evet / Hayır
  5. 40 yaşından önce mi menopoza girdiniz? Evet / Hayır
  6. Boyunuzun uzunluğunda yaşla birlikte üç santimetreden fazla bir kısalma oldu mu? Evet / Hayır
  7. Sırtınızda kamburlaşma oluştu mu? Evet / Hayır
  8. Sıklıkla alkol tüketiyor musunuz? Evet / Hayır
  9. Günde 10 adetten fazla sigara içiyor musunuz? Evet / Hayır

 Değerlendirme: Birden fazla soruya EVET yanıtı verdiyseniz, bu durum kemik erimenizin olduğunu göstermez ancak risk altında olabileceğinize işaret eder. Başvuracağınız bir doktor, kemik yoğunluğu testi yaptırıp yaptırmayacağınıza karar verebilir.