Midenizdeki Mikroba Dikkat!

Mide ve bağırsak hastalıklarının önemli nedeni olan Helicobacter Pylori bakterisinin, kesin bulgular olmamakla birlikte kalp-damar, karaciğer, safra yolları, cilt, migren, bazı romatizma ve kan hastalıklarıyla da ilişkisi var… “Araştırmalar, enfeksiyon nedeniyle mide-bağırsak duvarında artan geçirgenliğin besinlerdeki alerjen maddelerin vücuda kolayca sızmasına neden olduğunu, bağışıklık sisteminin uyarıldığını ve ürtikerin ortaya çıktığı gösteriyor.”

Helicobacter Pylori, tüm dünya ölçeğinde en sık görülen kronik enfeksiyon hastalığıdır ve mide-bağırsak hastalıklarının en önemli etkenidir. Özellikle sosyo-ekonomik ve hijyen şartları kötü olan ülkelerde nüfusun yüzde 80-90 kadarı bu bakteri ile enfekte olmuş durumdadır. Helicobacter Pylori, ayrıca dünyada gastritin en sık nedenidir. Kronik aktif gastrit, mide ve 12 parmak barsağı ülseri, mide kanseri ve bağırsak kökenli lenfoma türlerinin de ana nedenidir. Dünya Sağlık Örgütü Helicobakter Pylori’yi mide için birinci derece karsinojen olarak kabul etmiştir. Zira MALT lenfoma hastalığı için önemli bir etkendir ve Helicobacter Pylori tedavisiyle lenfoma hızla gerileyebilir. Helicobacter Pylori mide-bağırsak hastalıkları dışında pek çok diğer organ hastalıkları ile de ilişkilendirilmektedir.

Kurdeşeni tetikleyebiliyor 

Kesin bulgular olmamakla birlikte bu mikrobun; kalp-damar hastalıkları, karaciğer ve safra yolları hastalıkları, cilt hastalıkları, bazı kan hastalıkları, migren ve bazı romatizmal hastalıklarla ilişkili olduğu ifade edilmektedir. Kronik ürtiker (kurdeşen) kaşıntılı, deriden kabarık, kırmızı ve çabuk kaybolan deri döküntüleri ile seyreder. Kronik ürtikerle Helicobacter Pylori arasında anlamlı bir ilişki olduğu ve tedaviyle ürtikerin düzelebileceği bilinmektedir. Araştırmalar, enfeksiyon nedeniyle mide-bağırsak duvarında artan geçirgenliğin besinlerdeki alerjen maddelerin vücuda kolayca sızmasına neden olduğunu, bağışıklık sisteminin uyarıldığını ve ürtikerin ortaya çıktığı gösteriyor.

Kansızlığa da yol açabilir

Helicobacter Pylori’nin çocuklarda demir eksikliği anemisine yol açabileceği, çocuğun büyüme ve gelişme hızını yavaşlatabileceği bildirilmektedir. Kronik İTP olarak bilinen kandaki trombosit sayısının azaldığı hastalıkta Helicobacter Pylori tedavisiyle trombositlerde yükselme kaydedildiği bilinmektedir. Bu mikrop nedeni bilinmeyen kansızlığa neden olabilir. Safra kesesinin kronik iltihaplanmasında safrada Helicobacter Pylori türlerinin saptanması, safra yollarının nedeni bilinmeyen bazı hastalıklarında bu mikrobun etken olabileceğini düşündürmektedir. Siroz vakalarında Helicobacter Pylori enfeksiyonun hastanın sık sık komaya girmesine neden olabileceği ifade ediliyor.

Romatizmanın gizli nedeni

Sistemik lupus ve Sjögren gibi hastalıklarla Helicobacter Pylori’nin ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Tedavisiyle bu romatizmal hastalıklarda düzelme olduğu birkaç vaka ile kayda geçirilmiştir. Bu mikrobun koroner kalp-damar hastalıklarına yol açabileceği düşünülmektedir. Tedavisiyle koroner kalp hastalığı riskinin azaldığı söylenmektedir.

Nasıl tedavi edilir?

Bu organizmanın tanı ve takibi nefes testi (üfleme testi veya gaitada antijen testi) ile yapılır. Ancak organizmanın kesin tespiti için mide mukozasından alınan endoskopik biyopsi gerekir. Dolayısıyla Helicobacter Pylori’nin tespitinde endoskopi işlemini büyük bir rolü var. Her bakteride olduğu gibi tedavide antibiyotikler kullanılır. Ancak bu mikrop zor tedavi edilebildiğinden tedavide birden fazla antibiyotik birlikte kullanılmakta ve tedaviye mide asidini azaltan bir ilaç ilave edilmektedir. Mide asidinin azaltılması antibiyotiklerin etkisini artırır.