Neden Et Yememeliyiz?

İç Hastalıkları Uzmanı Profesör Doktor Osman Erk anlattı…

“Çeşitli kimyasallar, antibiyotikler ve tarım ilaçları büyük ölçüde hayvanların yağ dokusunda depolanıp, et tüketimiyle birlikte vücudumuza geçer” diyen Erk, bu konuda şunları söyledi.

20181026-SOZCUİç Hastalıkları Uzmanı Profesör Doktor Osman Erk, endüstriyel hayvancılık sektörünün sağlığımızı tehdit ettiğine dikkat çekerek, bu konuda şunları anlattı: Büyüme hormonları, steroid hormonlar, antibiyotikler ve tarım ilaçları

içeren suni yemlerle beslenen hayvanlardan elde edilen etlerin vücuda bir faydası yoktur aksine zararlıdır. Üstelik kesim sonrası etleri mikroplardan korumak, tazelik ve çeşnilik kazandırmak için radyasyon, tuz ve sodyum fosfat, karbondioksit gazları eklenebilmektedir.

İşlenmiş Ete Dikkat

Etin içindeki yağ yüksek ısılarda yandığı zaman birçok kanserojen ve genetik yapıya zararlı mutajen madde açığa çıkar. İşlenmiş salam, sosis, sucuk gibi et ürünlerinde ise başta glüten, şeker, tuz ve en önemlisi kanserojen olan nitrit katkı maddeleri vardır. Dünya Sağlık Örgütü bu nedenlerle haftalık et tüketimini 500 gr. olarak önermekte, işlenmiş et tüketimini ise tavsiye etmemektedir.

İnek Sütü İnsanlar İçin Uygun Değil

Bütün memeliler doğumdan sonra süt verirler ve belirli bir süre sonra yavrunun süt emme dönemi biter. Olayın doğal seyri budur. Her canlının sütü özel olarak yavrusunun ihtiyaçlarına göre tasarlanmıştır. Örneğin inek sütü insan sütünden 3 kat fazla protein ve yağ içerir. Biyolojik atalarımıza baktığımızda insanoğlunun sadece son 10 bin yıldır başka memelilerin sütünü içtiğini görürsünüz. Her memelinin sütü kendi yavrusuna aittir. İnek sütü insanlar için uygun değildir.

Sütte 38 farklı hormon ve büyüme faktörü vardır. Hayvanlarda süt üretimini artırmak için kullanılan hormonlar, büyüme faktörleri ve meme iltihabına karşı kullanılan antibiyotikler de cabası… Dünya nüfusunun yüzde 70’i süt ve süt ürünleri tüketmez ve sağlam kemiklere sahiptir. En fazla kemik kırığı ise ABD, İsviçre, Norveç, Avustralya, Kanada gibi çok süt ürünleri tüketen ülkelerde görülür. Yine aynı şekilde meme ve prostat kanserleri de bu ülkelerde en sıktır.

Kalsiyumu Nereden Alacağız?

Çok iri cüsseli hayvanlar fil, inek, at, gergedan kalsiyumu nereden alıyorsa o kaynaktan… Yani kalsiyum da dahil her türlü mineral açısından zengin olan bitkilerden. Brokoli, pazı, karalahana gibi yeşil sebzeler; fındık, ceviz, badem gibi kuruyemişler, susam gibi tohumlar kalsiyumdan zengindir. Dünyanın en iri ve güçlü kemiklere sahip olan hayvanı fil sadece bitkilerle beslenir ve kalsiyumu oradan sağlar. Osteoporoz yani kemik erimesi kalsiyum alımının en yüksek olduğu ve bu kalsiyumun çoğunun protein açısından zengin süt ürünlerinden alındığı ülkelerde görülür.