Sakın Mide Ameliyatı Olmayın

Obezite tedavisinde tek çözüm olarak sunulan ‘Tüp Mide Ameliyatı’ cana kast ediyor! Uzmanlar uyarıyor: “Ameliyat, ölümle dans demek!”

Dünyada ve Türkiye’de hızla artan obezite, önemli bir halk sorunu olma boyutunda ilerliyor. Yanlış beslenme, sağlıksız gıdalar, hareketsiz yaşam, yanlış diyetler kişiyi obeziteye doğru sürüklüyor. Ülkemizde her 7 kişiden birinde, obezite rahatsızlığı görülüyor. Son dönemde ortaya çıkan Tüp Mide Ameliyatı, hastalar için kaçınılmaz bir çözüm olarak gösteriliyor. Ancak bazı ameliyatların ardından yaşanan komplikasyonlar nedeniyle hastalar hayatını kaybediyor. Fizyolojik açıdan insanın beden yapısını tamamen değiştiren ve bir organı pasif hale getiren bu operasyonu destekleyenler kadar eleştirenler de bulunuyor. Takvim, uzman görüşleri ile ameliyatın risklerini, sizler için açıklıyor…

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ, İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. OSMAN ERK:

mideameliyatıolmaObezite ameliyatları cerrahi ve dahili pek çok risk içerir. Cerrahi olarak infeksiyon, bacaklarda ve akciğerde pıhtı oluşumu, fıtık gibi ölümcül komplikasyonlar görülebilir. Bu tür ameliyatlardan sonra katı gıda alımında güçlük ve kusma sık olarak ortaya çıkar. Safrakesesi ile böbrekte taş oluşumu artar. Hastalarda ciddi protein eksikliği, kansızlık ve hormon eksiklikleri ortaya çıkar. Ameliyattan sonra hastaların bir bölümünün kilo almaya başladığını görülmektedir. Bu nedenle, obezite cerrahisi sadece çok riskli hastalarda düşünülmelidir. Egzersiz ve beslenme alışkanlıklarında değişiklikler yaparak, uzun vadede obezitenin önüne geçmek mümkündür. Ameliyat en son çare olarak düşünülmeli ve komplikasyonları her zaman göz önünde bulundurulmalıdır.

İÇ HASTALIKLARI UZMANI DR. NAFİZ KARAGÖZOĞLU:

Kişiler hem çok yemek yemeyi, hem az hareket etmeyi ve hem de zayıf olmayı istiyor. Bu da onları hemen ve çabuk düzelme olacak sandıkları ameliyat olma ihtimaline götürüyor. Bu mümkün değil. Ameliyat kararının ve gerekse ameliyat hazırlıklarının acele yapılması telafisi mümkün olmayan zararlara yol açabilir. Bu ameliyat adeta ölümle danstır. Şişmanlık, ruhun, bedenin ve sosyal durumun etkilendiği bir hastalık. Bu süreçlerin tam ve doğru bir şekilde yönetilmesi iç hastalıkları uzmanının sorumluluğundadır. Bu nedenle şişmanlık için tedavi olmak isteyenler dahiliye uzmanının takibine girmelidir.

Zayıflama ameliyatları, cerrahi dışı tedavilerin başarısız olması halinde düşünülmelidir. Bu süreç günümüzde doğru uygulanmamaktadır. Hayatında bir kez bile diyeti ve egzersizi denemeyenler, ameliyat kararı almamalıdır. Hasta, ameliyat olmayı arzu edebilir. Ancak doktorlar, tıbbi süreçleri doğru yürütmek zorundadır.

BESLENME VE DİYET UZMANI TUĞBA YILMAZ:

Hastalara ilk olarak diyet ve egzersiz öneriliyor. Haftanın 3 günü egzersiz, haşlama et, sebze ve meyve tüketiminin yanında günde bir kase yoğurt öneriliyor. Metabolizmayı hızlandıran yeşil çay da içilebilir. Sık acıkanlar için öğünlerde yalnızca 1 yemek kaşığı zeytinyağı ile hazırlanan zeytinyağı kurtarıcı olacaktır. Hastaların öncelikle diyeti denemesi gerekiyor. 130 kiloyken bir kez bile diyeti denemeden, sırf estetik kaygılardan ötürü ameliyat olmayı düşünmek yanlış. Keyfi ameliyat olunmamalı. Bir de hastalar operasyondan sonra bir anda 80 kilo olmayı hedefliyor. Oysa 1.5 yıl diyet yapmaları lazım. Yani sadece ameliyatla bitmiyor. Üstelik yüzde 20’si, verdikleri kiloları 5 yıl içerisinde geri alabiliyor.