Vitamin B: Yumurta-Nohut Bunamayı Unut

B1 VİTAMİNİ (Tiamin)

B1 vitamini karbonhidrat ve enerji metabolizmasında yardımcı olarak görev yapar, beyinde iletişimi sağlayan nörotransmitter denen kimyasalların sentezinde rol oynar. B1 vitamini özellikle tahılların dış kabuklarında bol miktarda yer alır. B1 vitamini sinir sistemi ve zihinsel faaliyetler üzerinde etkili olduğu için ”moral vitamini” olarak adlandırılır. Büyümeye yardımcıdır. Sinir sistemi, kas ve kalp fonksiyonlarının normal olmasını sağlar. Zona hastalığının tedavisinde yardımcıdır. Bel ağrısı, siyatik, nevralji gibi durumlarda da kullanılmaktadır.

B1 Vitamini İhtiyacı Kimlerde Oluşur?

Fazla karbonhidrat tüketenlerde, alkol alanlarda, uyuşturucu kullananlarda stresli olanlarda, hasta olanlarda ve ameliyat geçirenlerde, antiasit tipi ülser ilacı kullananlarda, hamilelerde, çocuk emzirenlerde, doğum kontrol hapı kullananlarda ve sigara içenlerde B1 ihtiyacı fazladır. Gıdaların pişirilmesi ile B1 vitamini azalır.

Nerelerde Var?

Tam tahıllar, kabuklu yemişler, karaciğer, et, tavuk, balık tiamince zengindir.

Günlük Gereksinim

Günlük 1,5 mg kadardır.

Fazla Alındığında Ne Olur?

Suda çözündüğü için fazlalığı vücuttan atılır, depolanmaz ve zehirlenme belirtileri oluşmaz.

Eksikliğinde Ne Olur?

Eksikliğinde Beriberi hastalığı ortaya çıkar. Buğday, pirinç gibi tahıllar işlenip kabuklarında arındırıldıklarında tiamin eksikliği oluşur. Geleneksel olarak işlenmiş pirinç tüketen toplumlarda görülen beriberi hastalığı B1 eksikliğine bağlıdır. B1 vitamini özellikle tahılların dış kabuklarında vardır. Tahılların rafine edilmesi yani dış kabuklarının çıkarılması ile oluşan beriberi hastalığında kas güçsüzlüğü, bulantı, iştahsızlık ve kalp yetersizliği görülür. B1 vitamini ilk kez 1926 yılında beriberi hastalığını önleyen faktör olarak pirinç kabuklarından elde edilmiştir. Beriberi Sri Lanka dilinde, “aşırı bitkinlik, güçsüzlük” anlamına gelir. Hafif tiamin eksikliğinde depresyon, sinirlilik ve hafıza bozuklukları oluşur. Daha ağır eksiklikte beriberi hastalığı ortaya çıkar. 1930 yılından itibaren rafine tahıllara katılması zorunluluk haline getirilmiştir.

B2 VİTAMİNİ

Karbonhidrat ve enerji metabolizmasında rol alır.

Gereksinim ve Kaynaklar

Günlük ihtiyaç erkeklerde 1.7 mg, kadınlarda 1.2 mg’dır. Büyümeye ve üremeye yardımcı olan bir vitamindir. Sağlıklı saç, cilt ve tırnak için gereklidir. Göz yorgunluğunu azaltır ve migren tipi baş ağrılarının azalmasında yardımcıdır. Süt en iyi kaynaktır. Koyu yeşil sebzelerde yeterli miktarda bulunur. Süt ve ette fazla bulunduğu için özellikle vejetaryenlerde eksiklik riski ortaya çıkabilir. Pişirmeden etkilenmez fakat güneş ışığı riboflavini yok eder. Bu nedenle güneş ışığında bekletilen sütlerde riboflavin ortadan kalkar. Alkoliklerde, fazla kafein kullananlarda, doğum kontrol hapı kullananlarda eksiklik oluşabilir.

Eksikliğinde Ne Olur?

Eksikliğinde ariboflavinoz denilen hastalık tablosu oluşur. Dudaklarda yanma ve ağrı, dilde yanma ve papillalarda silinme, burnun her iki yanında döküntüler, gözde yanma ve kaşıntı yorgunluk ortaya çıkabilir. Eksiklik süt içiminin fazla olduğu ülkelerde nadirdir. Fazlalığında herhangi bir bulgu oluşmaz.

B3 VİTAMİNİ

Enerji metabolizmasında; yağların sentezinde; cinsiyet hormonları, kortizol, tiroid hormonları ve insülin sentezinde rol oynar. En dayanıklı B vitaminidir. Isıya ve ışığa dirençli, yiyeceklerde sabit olan, pişirme ve saklama sırasında eksilmeyen bir vitamindir.

Eksikliğinde Ne Olur?

Eksikliğinde Pallegra adı verilen bir hastalık oluşur. Bu 3D (demans, diyare, dermatit) bulguları ile karakterize bir hastalıktır. Başlangıçta uyku bozukluğu, karakter değişikliği ve unutkanlık ile ortaya çıkar. Mısır unu niasinden ve triptofan aminoasidinden yoksun olduğu için eskiden başlıca besin kaynağı mısır olan bölgelerde ve özellikle ABD’de salgın şeklinde ortaya çıkan bir hastalık olarak görülürdü. Günümüzde ise daha çok diğer besin eksiklikleri ile birlikte görülmektedir. Alkoliklerde ve İNH (bir tüberküloz ilacı) alanlarda eksiklik ortaya çıkabilir. 1930 yılından itibaren rafine tahıllara katılması zorunluluk haline getirilmiştir.

Gereksinim ve Kaynaklar

Diğer vitaminlerden farklı olarak vücutta sentezlenebilir. Günlük insanın ihtiyacı 20 mg kadardır. Gıdalarla alınır veya vücutta esansiyel bir aminoasit olan triptofandan üretilir. Et, balık, tavuk, tam tahıllar, baklagiller, çerezler en iyi B3 kaynaklarıdır.

Neye Yarar?

Sağlıklı bir beyin ve sinir yapısı için gereklidir. Yağları yakar, kolesterolü ve tansiyonu düşürür, sağlıklı bir cilt ve sindirim için gereklidir. Migren krizlerini azaltabilir. Çok yüksek dozlarda kolesterol tedavisinde ilaç olarak kullanılmaktadır. İlaç firmaları uzun süre niasinin kolesterol düşürücü etkisini görmezden geldi. Ancak artık günümüzde birçok kolesterol ilacı B3 vitamini ile kombine olarak kullanılmaktadır.

B5 VİTAMİNİ (Pantotenik asit)

Pantotenik asit doğada yaygın olarak bulunur ve adını bu özelliğinden almıştır (pantoten = her yer). Bütün bitki ve hayvanların dokularında bulunur. Enerji, yağ metabolizması, böbrek üstü bezlerden steroid hormonu sentezi ve antikor yapımında rol oynar.

Gereksinim ve Kaynaklar

Günlük ihtiyaç miktarı 6 mg kadardır.

Eksikliğinde Ne Olur?

Doğada yaygın olarak bulunduğu için eksikliği beklenmez.

Güncel Kullanım

Böbrek üstü bezlerde steroid hormon yapımında rol aldığı için strese karşı besin desteği olarak kullanılabilmektedir. Yaşlanma karşıtı olarak kullanılmıştır ama etkinliği kanıtlanamamıştır. Günümüzde bazı deri kremleri ve şampuanlarda bulunabilmektedir. Etkinliği tartışmalıdır.

Fazla Alındığında Ne Olur?

Yüksek dozlarda ödem ve diyare yapabilir

B6 VİTAMİNİ (Piridoksin)

Protein ve şeker metabolizmasında rol oynayan ve aynı zamanda kan yapımı için gerekli bir vitamindir. Bağışıklık sisteminin güçlü olması için gereklidir ve B12 vitamini emilimini kolaylaştırır. Beyin sağlığı için gerekli olan bir vitamindir. B6 eksikliği depresyon riskini arttırır. Meme ve kolon kanserine ve Alzheimer hastalığına karşı koruyucu olduğu söylenmektedir.

Gereksinim ve Kaynaklar

Doğada yaygın olarak bulunmasına rağmen en dayanıksız vitaminlerden biridir. Uzun süre depolama, kızartma, kaynatma, dondurma ile azalır ve konservelerde az bulunur. Güneş ışığından olumsuz etkilenir. Uygun olmayan saklama ve pişirme yöntemleri ile kolayca harap olur. Doğum kontrol hapı kullananlarda, hamilelerde, alkoliklerde, sigara içenlerde ihtiyaç artmıştır. Yüksek protein diyeti uygulayanlarda gereksinim artabilir. Günlük gereksinim 2 mg civarındadır. Birçok gıda piridoksin içerdiği için eksikliği seyrektir. Günümüzde tüberküloz ilaçları kullananlarda, alkoliklerde ve doğum kontrol hapı kullananlarda eksikliği görülebilir.

Eksikliğinde Ne Olur?

Kansızlık ve seboreik dermatit şeklinde deri lezyonları ve sinir hasarları ortaya çıkabilir.

Günümüzde Nerede Kullanılır?

B12 vitamini folik asit ile birlikte kan hemosistein düzeylerini düşürerek kalp krizini önlemede yardımcıdır. Ayrıca adet öncesi gerginlik sendromu yaşayan kadınlarda şikayetleri azaltmak için kullanılmaktadır. Yine tüberküloz ilaçları kullananlarda sinir hasarlarını önlemek için kullanılmaktadır. Karpal tunnel sendromu ve doğum kontrol hapı kullananlarda da zaman zaman kullanılır.

Fazla Alındığında Ne Olur?

200 mg den yüksek dozlarda kronik olarak kullanılmaları ağır sinir hasarına yol açabilir.

H VİTAMİNİ (Biotin=B7)

Karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasında yer alır. Yumurta beyazında bulunan avidin isimli madde biotini etkisiz hale getirir.

Gereksinim ve Kaynaklar

Doğada yaygın olarak bulunan bir vitamindir. Gereksinim 300 mg kadardır. Ayrıca barsaklardaki bakteriler tarafından da yapılmaktadır.

Eksikliğinde Ne Olur?

Eksiklik olması beklenemez

Fazla Alındığında Ne Olur?

Her hangi bir fazlalık tablosu bildirilmemiştir.

Günlük Kullanım

Seboreik dermatit ve saç dökülmesini engellemek için kullanılmaktadır. Alınan vitamin takviyelerinde yüksek doz biotin bulunmaktadır, etkinliği tartışmalıdır kullanımı gereksizdir.

B12 VİTAMİNİ

Bu vitamin pek çok yönden diğer vitaminlerden farklıdır. Suda eriyen bir vitamin olmasına rağmen karaciğerde depolanabilir. Hayvansal gıdalarda ve fermente gıdalarda vardır. Fermente gıdalarda var olan miktar ihtiyacı karşılamaktan uzaktır. B12 vitamin eksikliğinde sinir sistemi, sinir kılıfları zarar görür. Yağ, protein ve karbonhidrat metabolizmasında, DNA sentezinde önemli rol oynar. Günlük gereksinim 6 mikrogram kadardır.

B12 Vitamin Eksikliği

21KASİM2017-TAKVİM-01B12 vitamini insan vücudu tarafından sentez edilemez ve mutlaka dışarıdan besinlerle alınmak zorundadır. B12 vitamini bitkisel besinlerde değil sadece hayvansal ürünlerde bol miktarda mevcuttur. Hayvansal ürünlerde olup, bitkisel ürünlerde olmayan neredeyse tek besin unsuru B12 vitaminidir. B12 vitamini hayvanların barsağında bulunan bakteriler tarafında üretilmektedir. İnsan kalın barsağındaki bakteriler de B12 vitamini üretebilirler, fakat emilim yeri ince bağırsaklar olduğu için üretilen bu B12 vitamininden vücudun faydalanması mümkün değildir. Günlük B12 gereksinimi 6 mikrogramdır ve emilim yeri ince bağırsakların son bölümü olan ileumdur. B12 vitamininin vücuda yeterli miktarlarda alınması için mide sağlığının normal olması gerekmektedir. Yaşlılarda çok sık olarak ortaya çıkan Gastrit hastalığında besinlerle B12 vitamini yeterince alınmasına rağmen emilmesi için gerekli olan intrensek faktör olmadığı için B12 eksikliği oluşur. B12 vitamininin yeterli miktarlarda emilmesi için hayvansal ürünlerde bol miktarda B12 vitamini bulunması ve midede intrensek faktör (İF) denen bir glikoproteinin var olması gerekir. Maalesef organik olarak yetiştirilmeyen hayvanlarda B12 vitamini düzeyi giderek azalmaktadır. Midede İF eksikliğine yol açan kanser ve ülser gibi mide hastalıkları, proton pompa inhibitörleri denilen ve çok sık kullanılan ülser ilaçları B12 vitaminin emilimini engelleyerek B12 vitamini eksikliğine yol açmaktadır. Yine şeker hastalığı tedavisinde ve insülin direnci olan obezlerde sık kullanılan metformin gibi ilaçlar da kontrolsüz kullanıldıklarında B12 vitamini eksikliğine yol açmaktadırlar. B12 vitamini vücutta başlıca karaciğerde depolanmaktadır ve bu depolar 4 mg kadar olduğu için B12 vitamini eksikliği birden bire değil yavaş bir süreç içerisinde 2-4 yıl sonra ortaya çıkmaktadır. B12 vitamini beyin ve sinir sisteminin normal gelişimi için çok önemli bir bileşiktir. Ayrıca kan yapımı için de mutlaka B12 vitaminine ihtiyaç vardır. B12 vitamini folik asit ile birlikte kan hücrelerinde DNA yapımını sağlamaktadırlar. B12 vitamini sinir sisteminde hücreler arasında bilgi iletişimini sağlayan “asetilkolin” adı verilen nörotransmitterin üretimini sağlamakta, sinirlerin etrafını çevreleyen kılıfların duyarlılığını arttırmaktadır. Hücreler arası iletişim sağlanamadığında unutkanlık, demans, konsantrasyon bozukluğu, öğrenme güçlüğü ortaya çıkmaktadır. Sinir kılıflarının bozulması durumunda ise el ve ayaklarda uyuşukluk, karıncalanma ve huzursuzluk beklenen bozukluklardır.

En Çok Hangi Besinlerde Bulunur?

Karaciğer, böbrek, yürek, et, balık, peynir ve süt.

Sık Kullanılan Ülser ve Şeker İlaçlarına Dikkat

Yaşlanma süreciyle birlikte B12 vitamini emilimi azalmaktadır. Bü­tün organlarda olduğu gibi mide yapı ve fonksiyonları da bozulduğu için B12 vitamini emilimi güçleşmektedir. Ayrıca gelişigüzel kullanılan an­tiülser ilaçları ve metformin gibi ilaçlar B12 emilimini bozmaktadır. İlerleyen yaşla birlikte emilim güçleştiği gibi, emilen B12 vitamini ve folik asidin kan beyin bariyerini aşarak beyin dokusuna ulaşması da zorlaşmaktadır. Demans ve Alzheimer hastalığı olan kişilerde B12 ve folik asit düzeylerinin azaldığı ve kanda homosistein miktarında artış olduğu gösterilmiştir. B12, folik asit ve B6 vitaminleri vücutta ortaya çıkan homosisteinin yararlı bir aminoasit olan metiyonine dönüşmesini sağlarlar. Bu vitaminlerin eksikliğinde kanda fazla miktarda homosistein birikir. Homosisteinin damar sağlığı için zararlı olduğu, kalp krizi riskini arttırdığı, beyin ve sinir sağlığına olumsuz etkisi olduğu bilin­mektedir. Ayrıca bu vitaminlerin eksikliğinde algılama, idrak, konsantrasyon, öğrenme gibi nörolojik ve psikolojik fonksiyonları olumsuz etkilediği çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir.

B12 Vitamini Hangi Belirti ve Bulgulara Yol Açar?

B12 vitamini eksikliği belirti ve bulguları 3 ana grupta toplanabilir.

  1. Anemi
  2. Glossit (dil yangısı)
  3. Beyin ve sinirlerde kronik harabiyet

Genel olarak B12 vitamini eksikliği bu belirti ve bulgularla birliktedir, başlan­gıç sinsidir.

1.        Yorgunluk

2.        Unutkanlık

3.        Hafıza güçlüğü

4.        Konsantrasyon bozukluğu

5.        Entellektüel kapasitede azalma

6.        Bitkinlik

7.        Uykusuzluk

8.        Baş dönmesi

9.        Denge bozukluğu

10. El ve ayaklarda uyuşma ve ka­rıncalanma

11. Dilde ağrı, şişlik

12. İştahsızlık

13. Demans, Alzheimer

14. Koroner kalp hastalığı belirtileri (göğüs ağrısı, nefes darlığı)

15. İnsülin direnci, obezite

16. Algılama bozukluğu

17. Limon sarısına çalan solukluk

B12 Vitamini Eksikliği Nedenleri Nelerdir?

  1. Besinsel eksiklik ve dengesizlik: Hiç hayvansal ürün tüketmeyen veganlarda (katı vejetaryen) eksiklik sıktır. Vejetaryen beslenenler süt, yoğurt, yumurta tü­kettikleri için onlarda B12 vitamin eksikliği görülmez. Bunun dışında genel ola­rak günümüz beslenme tarzı B12 vitamininden eksik besinlerden oluşmaktadır. Bisküvi, kraker, gofret, cips, şeker ve unlu gıdalar, tahıllar, kuru baklagiller B12 içermemektedir. Hayvansal ürünlerdeki B12 miktarı gıda ve hayvancılık sektöründeki sağlıksız gelişmeler nedeniyle giderek azalmaktadır.
  2. Mide hastalıkları: Mide kanseri, gastrit gibi hastalıklar, midenin ameliyatla çıkarılması.
  3. İnce bağırsak hastalıkları
  4. İlaçlar: Antiülser ilaçlar, metformin, kolşisin

Modern Tarım Uygulamaları B12 Vitamin Eksikliğine Yol Açtı

Tarım ilaçlarının aşırı kullanılması, toprakların yoğun olarak yapay güb­relere maruz bırakılması, toprakların dinlendirilmemesi gibi modern tarım uygulamaları topraklarda yaşayan ve B12 vitamini sentez eden birçok bak­teri türünün ortadan kalkmasına veya azalmasına yol açmıştır. Eski zaman­larda bitkisel ürünlerden mantarlarda ve deniz yosunlarında B12 vitamini var iken, günümüzde bu bitkiler B12 vitamini içermemektedirler. Modern tarım uygulamaları dışında süpermarketlerde satılmakta olan do­ğallığı bozulmuş, içine pek çok katkı maddesi eklenmiş, ambalajlı gıdalarda birçok vitamin ve mineralin yanı sıra B12 vitamini son derece azdır. Gıdaların işlenmesi, saklanması, kesilmesi, pişirilmesi vitamin, mineral, antioksidan ve fitobesin miktarını oldukça azaltmaktadır. Doğal, işlenmemiş ve bütün bitki­sel besinler en değerli vitamin kaynaklarıdır.

B12 Fazlalığında Ne Olur?

Bilinen toksik bir etkisi yoktur.

B12 Vitamin Eksikliği Tedavisi Nasıl Yapılır?

Tanı kanda basit olarak B12 vitamini düzeyinin ölçülmesi ile konur. B12 vitamini olmadan sağlıklı bir yaşam mümkün değildir. Vücut, B12 vitaminini gıdalarla almakta ve başta karaciğer olmak üzere organlarda depolamaktadır. Hiç alım olmadığı taktirde depolardaki bu B12 vitamini vücudu 2-4 yıl idare edebilir, daha sonra B12 vitamini eksikliği ortaya çıkacaktır. B12 vitamini hap olarak veya enjeksiyon (kas içi) şeklinde alınabilmektedir. Mide problemleri olanlarda bazen B12 vitamini eksikliği, demir eksikliğiyle birlikte olabilmekte­dir. B12 vitamini ile birlikte demir tedavisi bu tür vakalarda gereklidir. Enjeksiyon şeklinde tedaviye hastalar dramatik yanıt verirler ve kendilerini hemen çok iyi hissederler. B12 vitamini aynı zamanda metabolizmayı hızlandırır ve karbonhidrat yakımını uyarır.

B12 Vitamini Preparatları Gereksiz Yere Kullanılıyor

B12 vitamini preparatları gereksiz yere kullanılan, kullanımı suiistimal edilen ilaçlardandır. Bu preparatlar B12 vitamini düzeyleri normal kişilere bile önerilmektedir. “Beyni güçlendiriyor”, “bunamaya iyi geliyor”, “felç­leri önlüyor” denilerek gereksiz yere kullanılan B12 preparatlarından sakın­mak gerekir. Bu durum gereksiz ve sakıncalıdır.

Beyin Sağlığı: B Vitaminleri Yaşlanma Karşıtıdır

21KASİM2017-TAKVİM-02B3, B6, folik asit ve B12 vitaminleri sağlıklı bir beyin ve sinir yapısı için son derece önemlidir. Vücudumuzdaki her hücrenin düzgün çalışması için vitamin ve minerallere ihtiyaç vardır. Beyinde bu ihtiyaç daha fazladır. Beyin sağlığı için B6, B12, folik asit vitaminlerine ihtiyaç vardır. Bu vitaminler beyin hücrelerinin sürekli yenilenmesini sağladıkları gibi sinir hücreleri arasında iletişimi sağlayan hormonlar olan asetil kolin gibi nörotransmitterlerin üretimini sağlarlar. Nörotransmitterler Alzheimer hastalığında az üretilmektedir. Bu nedenle bu vitaminler koruyucu etkiye sahiptir. Ayrıca bu vitaminler beyinde serotonin adı verilen mutluluk hormonu salınmasına yardımcı olurlar. Serotonin az olursa depresyon kaçınılmazdır.

Yaşlanma ile beyin küçülme eğilimindedir. B vitaminleri bu süreci yavaşlatmada etkilidir. Niasin eksikliği erken bunamaya neden olabilir. B12 ve folat beyin ve sinir hücrelerini koruyucu etkiye sahiptir. Folat ve B12 düşük olanlarda Alzheimer ve depresyon fazladır. B12 hafıza sinyalleri üreten asetilkolin yapımını arttırır. Yumurta, yeşil yapraklı sebzeler, baklagiller, tam tahıllar, kuruyemişler B vitaminleri için iyi bir kaynak olsa da B vitamini almak akıllıca olabilir. Yaşlandıkça mide asidi düşer, dolayısıyla B12 emilimi azalır. Bu vitaminler enerji düzeyini arttırır, erken yaşlanma ve kalp hastalığına neden olan homosisteini düşürürler. Bu vitaminlerin kardiyovasküler riski azalttığı ABD ve Kanada çalışmalarında gösterilmiştir. Bu vitaminler koruyucudur. Folik asit takviyeleri aynı şekilde kalp krizi ve beyin kanamalarının en önemli nedenlerinden biri olan hipertansiyonu düşürebilmektedir. Homosistein düzeylerinin yüksekliği yeterince folik asit, B12 ve B6 vitaminlerinin alınmadığını gösterir. Homosistein yüksekliği kalp krizi ve inme riskini %400 kadar arttırmaktadır. B6, B12 folik asit ise Homosistein düzeylerinde %30 kadar düşüşe yol açmaktadır.

B vitaminleri vücuttaki enzimatik reaksiyonlar için gereklidir. B vitaminleri suda çözündüğü için vücutta hızla temizlenirler, bu nedenle her gün alınmalıdır. B vitaminleri damar sağlığını geliştirir ayrıca stres kontrolünde gereklidir.

Folik asit yaşlılarda en çok özel vitamindir. Günlük diyetle çoğunlukla alınması gereken dozun yarısı kadarı alınabildiği için 400 mikrogram’lık destek gerekir.

B12; sinir sisteminin normal çalışması için gerekir. Bellek ve konsantrasyonu iyileştirir. Protein ve yağ metabolizmasında rol oynar.

B6; meme, kolon kanseri ve Alzheimer’e karşı koruyucu olabilir.

Folik Asit

Folik asit en hassas vitaminlerden biridir. Dayanıksızdır; ısı, ışık, bekleme, saklama ve pişirme ile kaybolur. Karaciğerde 6-9 ay yetebilecek kadar depolanan folik asit kan yapımında gereklidir. Günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmediği için insanların büyük kısmında folik asit yetersizdir. Yeşil yapraklı sebzeler, yumurta ve portakal güçlü folik asit kaynaklarıdır. Karaciğer folik asitten zengin olmasına rağmen içinde bulunan toksik kimyasallar ve yüksek A vitamini nedeni ile kaynağı olarak önerilmez. Folik asit takviyesi ABD, Kanada, Brezilya ve birçok Avrupa ülkelerinde yasal bir zorunluluktur.

Hamileliğin başlangıç döneminde folik asit eksikliği görülmesi ciddi doğum kusurlarına yol açar. Hamilelik öncesi ve hamilelik döneminde folik asit koruyucudur. Hamileliklerin %50’si plansız gerçekleştiği için doğurganlık çağında folik asit düzeyleri önemlidir. Bu nedenle birçok ülkede tahıl ürünleri folik asit ile zenginleştirilmektedir. Folik asit ve B6 vitamini kullanan kadınlarda göğüs, yumurtalık, kolon kanserleri, erkeklerde kolon, prostat ve akciğer kanserleri %50 oranında düşmektedir. Alkol tüketimi folik asit ve B6 emilimini azaltır.

Günlük Gereksinim

700 mikrogram kadardır. Besinler yolu ile günde 300 mikrogram alındığı için 400 mikrogram kadar ilave destek gerekir. Folik asit yaşlılarda en çok düşen vitaminlerden bir tanesidir. Kanser hastaları, yanık tedavisi görenler ve hamileler daha fazla folik aside ihtiyaç duyarlar.

Folik Asit Eksikliği

Folik asit, B12 vitamini ile birlikte DNA sentezinde rol alarak kan ya­pımını uyaran hematinik faktörlerden biridir. Folik asit ayrıca kanda bulu­nan homosisteinin metiyonine dönüşümünü hızlandırarak, homosistein dü­zeyini azaltır. Yüksek homosistein düzeyleri demans, Parkinson hastalığı, kalp ve damar hastalığı riskini arttırmaktadır. Bu anlamda folik asit koruyucu et­kiye sahiptir. Sebzeler folik asit bakımında zengindir. Özellikle ıspanak, roka, marul, pazı, semizotu gibi yeşil yapraklı sebzeler folik asit bakımından mükemmel besinlerdir. Ayrıca et, balık, yumurta, süt ürünleri, tam tahıllar, kuruyemişler ve bakliyat da folik asit içeren besinlerdir. Normal batı diyeti folik asitten zengindir. Fakat başta pişirme olmak üzere besinler üzerinde yapılan işlemler folik asit miktarını oldukça azaltır. Günlük folik asit ihtiyacı 700 mikrogramdır. Dışardan hiç folat alınmadığı taktirde bile bu depolar 4-6 ay folik asit ihtiyacını karşılar. Folik asit gereksiniminin arttığı durumlarda, besinsel yetersizlik ortaya çıkarsa folik asit eksikliği gelişecektir. Doğurganlık çağındaki kadınların ve evliliğe hazırlanan genç kızların folik aside ge­reksinimi fazla olmalıdır.

Folik Asit Eksikliği Nedenleri?

  1. Besinsel eksiklik: Az gelişmiş ülkelerde besinsel eksiklik sıktır.
  2. İnce bağırsak hastalıkları
  3. Gebelik: Gebeliğin özellikle son 3 ayında folik asit gereksinimi artar. Annenin aldığı folik asidin büyük bir kısmı çocuğa gider.
  4. Aşırı gereksinim: Bazı kan hastalıkları
  5. Folik asidi baskılayan ilaçlar: Bazı epilepsi ilaçları, kanser ilaçları ve antibi­yotikler folik asidin aktif hale dönmesini engeller.
  6. Alkol

Folik Asit Eksikliğinde Hangi Belirtiler Ortaya Çıkar? Tanı Nasıl Konur?

Folik asit eksikliğinde anemi ve dil yangısı (glossit) ortaya çıkar. B12 vita­mini eksikliğinde ortaya çıkan nörolojik belirtiler, folik asit eksikliğinde görül­mez. Ayrıca B12 vitamini eksikliği olanlara asla folik asit verilmez. Bu durum nörolojik belirtilerin şiddetlenmesine neden olur. Tanı basit olarak folik asidin ölçülmesiyle konur. Ağızdan folik asit preparatları ile tedavi yapılabilir.

Folik Asit Fazlalığında Ne Olur?

Toksik bir tablo bildirilmemiştir.