Ağrı Kesiciler Hastalığınızı Maskeleyebilir

Ağrı, vücuttaki alarm belirtilerinden biridir ve bir şeylerin yanlış gittiğini gösterir. Vücuttaki her organa ait hasar ve hastalık durumu kendini ağrı ile ortaya çıkartabilir. Hekimin görevi ağrıyı kesmektir. Fakat nedeni anlaşılmadan yapılacak bir ağrı tedavisi hastaya fayda yerine zarar hatta onarılmaz sonuçlara neden olabilir. Ağrı kas, kemik, eklem hasarı nedeniyle ortaya çıkabilir. Psikojenik ağrı denilen kasların spazmına bağlı ağrılar da sık olarak ortaya çıkar. Ağrıyla birlikte var olan diğer belirtiler dikkatle değerlendirilmelidir. Bu belirtilerin başlıcaları ateş, bulantı, kusma, titreme, terleme ve kilo kaybıdır. Ağrının nerede başladığı, nerelere yayıldığı, yer değiştirip değiştirmediği önemlidir. Özellikle baş ağrısı, göğüs ağrısı, karın ağrısı dikkatle değerlendirilmelidir. Şiddetli baş ağrısı beyin kanaması, anevrizma yırtılması sonucu ortaya çıkabilir. Göğüste iman tahtası üzerinde başlayan, her iki kola yayılan ağrılar kalp krizinin habercisi olabilir. Şiddetli karın ağrısı, akut apandisit, mide-barsak delinmesi sonucu ortaya çıkabilir. Basit nedenlerle birlikte teşhis edilmezse hastayı ölüme götürebilecek nedenler söz konusu olabilir. Konuyla ilgili Prof. Dr. Osman Erk’in görüşlerini aldık.

sozcu-28subat2016SORU 1: Ağrı nedir?

Dünya Sağlık Örgütü ağrıyı “kişiye özgü hoş olmayan bir duygu ve durum” olarak ifade eder. Ağrı kişiye özeldir. Tedavisi de kişiye özel olmalıdır. Her kişinin ağrı eşiği farklıdır. Ağrı alarm işaretidir. Çok dikkatle ve ayrıntılı olarak sorgulanmalı ve araştırılmalıdır.

SORU 2: Ağrı kesicileri kullanırken nelere dikkat edilmelidir?

Ağrı kesiciler tıpkı antibiyotikler gibi kullanımı çok fazla suiistimal edilen ilaçlardır. Nedeni anlaşılmadan kullanılacak ağrı kesicilerin pek çok yan etkisi ortaya çıkabilir. Ağrı kesiciler altta yatan ciddi bir hastalığı maskeleyerek çok ciddi sonuçlara yol açabilir. Örneğin bel ve sırt ağrıları için nedeni araştırılmadan yapılacak bir ağrı tedavisi anevrizma, omurilik tümörleri, kalp hastalıkları, akciğer kanseri, tüberküloz gibi ciddi hastalıkların erken teşhisini önleyebilir. Migren sanılan bir baş ağrısı beyin kanaması ve anevrizma yırtılması sonucu ortaya çıkabilir. Yine nedeni araştırılmadan yapılan bir karın ağrısı tedavisi mide barsak delinmesi, iç kanama, apandisit, kadınlarda yumurtalık hastalıklarının teşhis ve tedavisini engelleyebilir.

SORU 3: Ağrı kesicilerin tedavi edici özelliği var mıdır?

Ağrı kesicilerin tedavi edici özelliği yoktur, sadece ve sadece ağrı belirtisini ortadan kaldırır. Ağrı kesiciler durumu tedavi etmez, bu nedenle bilinçli ve uygun dozlarda ve sürelerde kullanılmalıdır. Konu komşudan, ağrısı olan diğer kişilerden tavsiye ile asla ağrı kesiciler kullanılmamalıdır. Ağrı önemli bir belirtidir, mutlaka bir hekim tarafından dikkatle sorgulanmalı ve değerlendirilmelidir. Ağrı kesiciler birçok acil hastalığı maskeleyebilir.

SORU 4: Hangi tür ilaçların ağrı kesici özelliği vardır?

İlk aşamada kullanılması gereken ağrı kesiciler parasetamol grubu ilaçlardır. Aspirin, metamizol (novalgin), antiromatizmal ilaçlar ve narkotik analjezik olarak bilinen morfin türü ilaçlar diğer ağrı kesici özelliği olan ilaçlardır. Bu grupta yer alan metamizol (novalgin) iyi bir ağrı kesici ve ateş düşürücü olmakla beraber kemik iliği üzerindeki toksik etkisi nedeniyle birçok ülkede kullanımı yasaklanmıştır. Aspirinin 150-300 mg’lık dozları daha çok kan sulandırıcı etki yaparken, 500-1000 mg’lık dozları ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılır. Ateşi olan çocukta aspirin kullanımı asla önerilmez. Astımı ve gut hastalığı olanlarda da aspirin kullanılmaması gereken bir ağrı kesicidir.

SORU 5: Parasetamol grubu ağrı kesicilerin yan etkileri nelerdir?

Parasetamol grubu ilaçların antiromatizal ilaçlar gibi böbrek ve karaciğer üzerine yan etkileri tedavi dozlarında geri plandadır. Yine mide barsak şikayetleri, kanama, ülser ve gastrit gibi şikayetler çok nadiren ortaya çıkar. Yani bu grup ilaçlar ağrı durumunda ilk kullanılması gereken ve yan etkileri görece az olan, güvenli sayılabilecek ilaçlardır. Parasetamol yüksek dozlarda karaciğer transplantasyonu gerektirebilecek karaciğer yetersizliğine neden olabilir. 10 gr’ın üzerindeki dozlar karaciğer için toksiktir. Alkoliklerde parasetamolün daha düşük dozlarda toksik etki yaratması mümkündür.

SORU 6: Antiromatizmal ilaçların yan etkileri nelerdir?

Ağrı kesici, ateş düşürücü ve antiinflamatuar olarak kullanılan bu ilaçlar gerektiği gibi, uygun dozlarda ve uygun sürelerde kullanılmazlarsa ciddi hasara yol açarlar. Böbrek yetersizliği, karaciğer hasarı, mide ülseri, gastrit, barsak kanamaları en sık görülen yan etkilerdir. Bu ilaçlar ayrıca vücudun diğer organları üzerine de olumsuz etkilere yol açarlar. Kanın pıhtılaşma özelliğini arttırarak damar tıkanıklığı ve kalp krizine yol açabilirler. Ayrıca vücudun su ve sodyum dengesini bozabilirler. Hipertansiyona yol açabilirler. Tansiyon ilaçlarının etkinliğini azaltabilirler.

SORU 7: Antiromatizmal ilaç kullanırken nelere dikkat edilmelidir?

Tok karnına ve bol suyla alınırsa mide barsak yan etkileri daha az ortaya çıkabilir. Ülseri olan ve kanama geçiren kişiler gerekirse ülser ilaçları ile birlikte bu ilaçları kullanabilirler. Böbrek ve kalp hastalığı olanlar, birden çok ilaç kullananlar, 60 yaşından yüksek olanlar, uzun süre ağrısı olanlarda yan etki daha fazla ortaya çıkabilir. Bazı ağrı kesicilerin içerisinde kodein vardır. Kodein vücutta morfine dönüşür ve bağımlılık yapabilir.