Reflü Nedir? Kansere Yol Açar mı?

Gastroözofageal Reflü (GÖR), mide ve on iki parmak barsağı içeriğinin yemek borusuna geçerek hasara yol açması ve şikayetlere neden olmasıdır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda Helikobakter pilori’nin keşfi ve tedavisinin mümkün olması nedeniyle mide ülseri ve mide kanserlerinde azalma olurken, reflü vakalarında artış saptandığı bildirilmektedir. Konuyla ilgili olarak Prof. Dr. Osman Erk’in görüşlerini aldık.

Soru 1: Normal kişilerde reflü olur mu?

Sağlıklı bireylerde genellikle ağır yemeklerden sonra olmak kaydıyla görülebilen reflü fizyolojik bir durumdur. Bu fizyolojik durum kişide herhangi bir şikayet ve bulguya yol açmaz. Yemek borusunda hasar ortaya çıkmış ve şikayetlere yol açmış ise reflüden bahsedilir.

Soru 2: Reflünün temel sebebi nedir?

Temel sebep yemek borusuna kaçan mide içeriğinde bulunan mide asidi ve bir sindirim enzimi olan mide pepsininin yemek borusu mukozası ile temas etmesi ve hasara yol açmasıdır. Yemek borusu, tükürük salgılarıyla ve kasılmalarla bu hasarı önlemeye çalışır. Bu mekanizmalar etkili olmazsa reflü hastalığı ortaya çıkar.

Soru 3: Reflü en çok hangi şikayetlere yol açar?

Pirozis ve regurjitasyon denilen iki temel şikayet önemlidir. Pirozis, göğüste kravat bölgesi veya imam tahtası denilen bölgede ve mide üst bölgesinde duyulan yanma hissidir. Yanma hissi sıklıkla yemek sonrası dönemde, yatar pozisyonda ve öne eğilmekle artar, mide ilaçlarının alınmasıyla azalır. Baharatlı yiyecekler, alkol, sigara, yağlı yiyecekler, çikolata, meyve suları şikayetleri arttırır.

Regurjitasyon ise boğaza doğru acı su gelme hissi ya da yanma yükselmesidir. Bu iki tipik şikayet dışında yutma güçlüğü, geğirme, bulantı, karın ağrısı ve kanama gibi belirtiler görülebilir.

Soru 4: Reflü şikayetleri diğer hastalıkları taklit eder mi?

Reflü özellikle akciğer, kalp ve kulak burun boğaz hastalıklarını yakından taklit edebilmektedir. Astım, bronşit, kronik öksürük, sinüzit, larenjit, ses kısıklığı, ses kalınlığı, boğaz ağrısı, koroner kalp hastalığı, çarpıntı gibi durumlar bunların en önemlileridir. Ayrıca ağız kokusu ve diş çürükleri ortaya çıkabilir. Göğüs ağrısı ile başvuran ve yapılan anjiyoları normal bulunan hastaların en az yarısında reflü mevcuttur.

Soru 5: Reflü tanısı nasıl konur?

Tanı için hastanın şikayetlerinin sorgulanması çok önemlidir. Göğüs kemiği altında ağrı olması, yemekten sonra boğaza acı suların gelmesi tipik şikayetlerdir. Endoskopi, özofagus manometri testi ve 24 saatlik pH ölçüm testleri tanının teyit edilmesi için yapılan tetkiklerdir.

Soru 6: Reflüsü olanlarda hangi durumlar alarm belirtisidir?

Yutma güçlüğü, kilo kaybı, kanamalar, tekrarlayan kusmalar ve ileri yaş alarm işaretleridir, reflü ile birlikte bir takım komplikasyonların ortaya çıktığının belirtileridir. Yemek borusunda ülser, darlık ve kanser bu komplikasyonların en önemlilerindendir.

Soru 7: Reflü kansere yol açar mı?reflu-gzt

Yemek borusu kanserleri için şişmanlığın bir risk faktörü olduğu ve özellikle reflüsü olan şişmanlarda kanser sıklığının artmış olduğu bilinmektedir. Reflü sonrası yemek borusunda Barret özofagus denilen bir tablo ortaya çıkabilmektedir. Barrett özofagus, alt özofagustaki normal skuamöz epitelin yerine intestinal metaplazi içeren anormal mukozanın geçtiği bir durum olarak tanımlanır. Kısaca yemek borusunun yapısının değişmekte olduğu ve kanserleşmeye doğru ilerleyen bir durumun söz konusu olduğu söylenebilir. Ülkemizde gastroözofageal reflü sıklığı %20, Barrett özofagusu sıklığı %0.4’tür.

Soru 8: Reflü hastalığının tedavisi nasıl yapılır?

Ülser ilaçları şikayetlerin ortadan kalkmasında yardımcıdır. Bunun dışında az yemek, zayıflamak, yemek sonrası yatmamak, sigara ve alkol kullanmamak, yatak başucunun yükseltilmesi gibi önlemler tedavide yardımcıdır. Tıbbi tedaviye cevap vermeyen durumlarda cerrahi operasyon gündeme gelebilir.