“Bel çevrem fazla kalınlaştı”, “Göbeğim yağlandı”, “Kilo veriyorum fakat göbeğimden bir türlü kurtulamıyorum” diyenlerdenseniz nedeni insülin direnci olabilir…
İnsülin Direnci Nedir?
İnsülin direnci, pankreasın ürettiği insülinin etkisiz kalması sonucu daha fazla insüline ihtiyaç duyulması durumudur. Normalde bir ünite insülin kan şekerinde 30 mg/dl’lik düşüşe yol açarken, insülin direnci ortaya çıktığında bir ünite insülin kan şekerinde ancak 10 mg/dl’lik düşüşe yol açar. İnsülin başlıca etkilerini kas, karaciğer ve yağ hücreleri üzerinde gösterir.
İnsülin direncinde, insülin hücreler üzerinde yeterli ve gerekli etkiyi oluşturamaz. Yağ hücrelerindeki insülin direnci, depolanmış yağların yıkımına yol açarak kan serbest yağ asidi düzeylerini yükseltir. Daha sonra karaciğer ve kas hücrelerine glikoz girişi olmaz, kan şekeri yükselir. Normalde sabah aç karnına kan şekeri ve insülin düzeyi düşüktür. İnsülin direnci olan kişilerin kanında ise insülin ve kan şekeri düzeyi daha yüksektir.
Kronik Hastalıkların En Önemli Göstergesi
Yüksek insülin değerleri, gelecekteki kalp damar hastalıklarının bir göstergesidir. İnsülin direnciyle karın bölgesindeki aşırı yağlanma paraleldir. Bel ve boyun ne kadar kalın ise pankreas da o kadar fazla insülin salgılıyor demektir. Bel ne kadar kalınsa ömür o kadar kısalır. İnsülin yüksekliği kronik hastalıkların en belirgin nedenidir. İnsülin aynı zamanda böbreklerden sodyum emilimine neden olur, sıvı ve kilo artışı, hipertansiyon ve kalp yetersizliği gelişebilir. En uzun yaşayan insanlar insülin seviyeleri en düşük olan insanlardır. İnsülin, salgılanması için magnezyuma ihtiyaç vardır. Fazla insülin salgılanması sonucu magnezyum tüketilir ve azalır. Düşük magnezyum ise tansiyonun yükselmesine neden olur.
İşte Tavsiyeler
Fazla yememek, zaman zaman aç kalmak insülin hassasiyeti yaratır ve ömrü uzatır. Farelerle yapılan deneylerde haftada iki gün aç kalan farelerin hastalıklarının azaldığı ve ömürlerinin uzadığı tespit edilmiştir. Her akşam 18.00 ve 20.00’den sonra yemek yememek, 12-14 saat aç kalmak ve uyku vücudu dinlendirir, yeniler ve insülin hassasiyetine yol açar. Ayrıca düşük glisemik indeks ve glisemik yüke sahip sebze ve meyve tüketimi; düşük yağ; baklagiller ve lif; magnezyum, kalsiyum, krom, çinko ve B vitaminleri insülin direncini kırar, insüline hassasiyet yaratır.