Barsak Bakterilerinin Sağlıktaki Önemi

Erişkin bir insan vücudunun doku ve organlarında 10 trilyon kadar hücre, barsaklarında ise 100 trilyon kadar mikroorganizma (bakteri, mantar, maya) mevcuttur. Yani insan vücudu 1 kendi hücrelerinden oluşurken, 9 kadar mikrobiyal floradan oluşmaktadır. İnsan vücudunda ve özellikle barsaklarında bulunan mikrobiyal floranın insan sağlığı ve hastalıklarla çok yakın ilişkisinin olduğu her geçen gün biraz daha fazla anlaşılmaktadır. Bu mikrobiyal flora vücudumuzda öylesine yerleşmiş amaçsız misafirlerden oluşmaz ve nitelikli bir organ olarak tanımlanmaktadır. Hipokrat “bütün hastalıklar barsaklarda başlar” veciz sözünü boşuna söylememiştir. Barsakların insan beyni yanında ikinci bir beyin gibi işlev gördüğü, insan beyni ile barsaklar arasında çok yönlü derin etkileşimlerin söz konusu olduğu her geçen gün kayda geçirilmektedir. Konu ile ilgili olarak Prof. Dr. Osman ERK’in görüşlerini aldık.

SORU 1: Barsak bakterilerinin ne tür fonksiyonları vardır?

Barsak bakterilerinin oluşturduğu mikroflora barsak hücrelerinin üzerinde belirli bir kalınlıkta bariyer oluşturarak dış çevreden gelen toksik maddelerin, yabancı maddelerin ve bakterilerin vücuda zarar vermesini önler. Ayrıca bu mikroflora pek çok enzim salgılayarak besinlerin sindirilmesi ve emilmesinde önemli rol oynar. Bu etkinin dışında bu mikroflora birçok antioksidan, antikarsinojen, antitoksik proteinler salgılayarak sağlığa olumlu katkılarda bulunur. Bu bakteriler K ve B vitaminlerini sentez ederler. Barsak mikroflorasının büyük çoğunluğu (%80) yararlı bakterilerden, %20 kadarı potansiyel zararlı bakterilerden, maya ve mantarlardan oluşur (E.coli, kandida, klostridiumlar gibi). Yararlı bakteriler vücudun en önemli güvenlik bariyeridir. Bu bariyer bozulursa zararlı maddeler, zararlı bakteriler ve mantarlar vücuda ve kan dolaşımına girerek hastalıklara yol açar.

SORU 2: Sızıntılı barsak sendromu nedir?

Yanlış beslenme, fazla kalori alma, şekerli ve işlenmiş gıdalardan zengin bir beslenme, antibiyotikler, antiromatizmal ilaçlar, kortizon türü ilaçlar ve kanser ilaçları barsaklardaki sağlıklı bakterilerle zararlı bakteriler arasındaki oranı bozarak, sağlıklı bakterilerin oluşturduğu güvenlik bariyerini zayıflatarak hastalık yapıcı mikroorganizmaların ve toksik maddelerin vücuda girişine neden olabilir. Barsak geçirgenliğinin bozulduğu bu duruma sızıntılı barsak sendromu denir. Bu durum birçok hastalığa ve rahatsızlığa yol açarak Hipokrat’ın meşhur sözlerine haklılık kazandırır. Bu hastalık hali genellikle iyi tanımlanamayan barsak şikayetleri, karın ağrısı, yorgunluk, baş ağrısı gibi şikayetlere neden olabileceği gibi alerjik reaksiyonlar, otoimmün denilen romatizmal hastalıklar, iltihabi barsak hastalığı gibi hastalıklara yol açabilir.

SORU 3: Obezite gelişiminde barsak bakterilerinin rolü var mıdır?

Eşit miktarda kalori tüketip, aynı fiziksel aktivitede bulunan insanların farklı kilolarda olmaları bilinen bir husustur. Bu farkı yaratan barsaklarda bulunan bakterilerin sayı ve cinsidir. Tahıl, meyve, sebze ve baklagillerdeki kompleks karbonhidratları sindirebilme yeteneğine sahip iki büyük dost bakteri grubu içinde yer alan firmiküt türü bakteriler kompleks karbonhidratları daha fazla basit şekere dönüştürme yeteneğine sahiptir. Firmiküt bakteriler fazla ise daha fazla karbonhidrat sindirilir, emilir ve kilo alınmış olur. Bakteriodet türü bakterilerin ise kompleks karbonhidratları sindirme yeteneği daha azdır.

SORU 4: Barsak bakterilerin barsak kanseri gelişiminde rolü nedir?

Barsaklarda emilemeyen karbonhidrat ve liflerin barsak mikroflorasındaki dost bakteriler tarafından işlenmesi sonucu ortaya çıkan kısa zincirli yağ asitleri barsak hücrelerinin beslenmesi, yenilenmesi üzerinde olumlu etkiye sahiptir ve kalın barsaklarda kanser gelişimini engelleyici etki göstermektedir.

SORU 5: Koroner kalp hastalığı ile barsak mikroflorası arasında bir ilinti var mıdır?

Koroner kalp hastalığı olan kişilerin kanlarında yüksek oranda bulunan TMAO adı verilen kimyasal maddenin barsak kökenli olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle barsaklarda bulunan mikroorganizmaların sayı ve türünün koroner kalp hastalıklarına dahi yol açabileceği düşünülmektedir.

SORU 6: Barsak sağlığı için nelere dikkat edilmelidir?

Rafine karbonhidratlardan (un, şeker) fakir, az kalorili bir beslenme tarzı; sebze ve meyvelerin ağırlıklı olduğu bir diyet barsak sağlığı için önemlidir. Turşu, yoğurt, ayran, kefir, peynir, boza, sirke gibi mayalı gıdalar fazla miktarda probiyotik (yararlı mikroorganizma) içerirler ve dost barsak bakterileri için önemli kaynaklardır. Bu gıdaların doğal olanları tercih edilmelidir. Alkol, gereksiz antibiyotik ve ağrı kesici gibi ilaçların kullanılması barsak bakterileri üzerinde olumsuz etkiye sahiptir.

SORU 7: Prebiyotik gıdaların önemi nedir?

Prebiyotikler mide ve ince barsaklardan hiç sindirilmeden kalın barsağa ulaşan ve orada bulunan yararlı bakterilerin gelişmesi ve üremesini sağlayan kompleks karbonhidratlardır. Yer elması, hindiba kökü, soğan, sarımsak, pırasa, enginar, kuşkonmaz, muz gibi sebze ve meyveler bol miktarda prebiyotik içerirler. Bunların dengeli bir biçimde tüketilmesi barsak sağlığı için önemlidir.

SORU 8: Piyasada probiyotik kapsüller satılmaktadır. Bunlar güvenli midir?

Probiyotik kapsüllerin etkili olabilmesi için kapsül başına en az bir milyar canlı mikroorganizma içermelidir. Hangi tür bakterinin, ne sayıda olduğu etki açısından önemlidir. Şu anda piyasada kapsül başına 4 milyar mikroorganizmanın olduğu preparatlar mevcuttur. Eğer kapsülün içinde gerçekte o sayı ve o türlerde mikroorganizma var ise yararlı etkilerinin olması beklenebilir.