Sağlıklı hayatın formülü doğal beslenmekten geçiyor. Yediklerimizin içindekini fark etmek büyük önem taşıyor. İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, rafine tahılların besin değeri son derece düşük yeni bir gıda maddesinin elde edildiğini söylüyor. Beslenme tüyoları veriyor…
20 Katkı Maddesi!
İştah kabartan beyaz unlu mamuller, vitamin ve mineral eksikliğine yol açan; bol kalorili, gerçek olmayan besinlerdir. Genetiği değiştirilmiş, hormon ve tarım kimyasallarına boğulmuş tahıllar tehlikelidir. Tahılların üretimi için bol miktarda tarım ilacı uygulanabilmektedir. Ekmekte 20 kadar katkı maddesi kullanılabilmektedir. Unu beyazlatmak için kullanılan ‘benzoil peroksit’ adlı kanserojen kimyasalla diğer katkı maddelerinin kullanımı yasaklanmıştır.
Şekeri Yükseltir
Hijyen kurallarına bağlı kalınarak hazırlanan, hiçbir katkı maddesi içermeyen, tam buğday unundan yapılmış, ambalajlı ekmek tüketimi sağlık açısından değerlidir. Her yemekte 1-2 dilim tam buğday ekmeği yeterlidir. Rafine tahıllar, özellikle buğday ve buğday ürünlerinden yapılmış besin maddeleri kan şekerini ve insülin seviyesini yükseltir. Obezite ve diyabet gelişimini kolaylaştırırlar. Buğday ve buğday ürünleri diyabet, damar sertliği, koroner damar hastalığı ve inmeye yol açar. Tahıllardan baskın bir beslenme tarzı vücutta asit biriktirir, kemik ve eklem sağlığını bozar.
Un Bağımlılık Yapar
Buğdayda yer alan bileşikler bir tür morfin etkisi yaratarak; kişide haz, mutluluk ve bağımlılık duygusuna neden olur. Bir kişinin göbek çevresi ne kadar geniş, iç organları ne kadar yağlı ise; sağlığı o kadar bozuk demektir. Ekmek tüketimi, yağlanmaya neden olur. Sonuçta insülin direnci, diyabet, kalp hastalıkları, kanser ve diğer dejeneratif hastalıklar sürecinin başlaması kaçınılmazdır.