Omega 3 ve omega 6 esansiyel yağ asitleridir. Esansiyel yağ asitleri sağlık için önemlidir. Vücutta sentez edilemezler, yiyeceklerle dışardan alınmak zorundadırlar. Esansiyel yağ asitleri hücre zarlarını oluşturur ve tamir ederler. Sağlıklı hücre zarları besinlerin hücre içine girmesi ve toksinlerin atılması için son derece gereklidir. Ayrıca her gün üretilen milyarlarca yeni hücrenin doğru yağlarla ve doğru oranda yeniden yapılandırılması gerekir. Omega 3 ve omega 6 doğru oranda kullanıldığında sağlıklı yağlardır. Olması gerekenden fazla omega 6 kişiyi yaşlandırır, kronik inflamasyona yol açar. Omega 3/omega 6 oranı 1/1-1/4 arasında olmalıdır. Günümüzde bu oran 1/20’den 1/50’ye kadar yükselmiştir ve bütün kronik hastalıkların altında yatan nedenlerden biri de bu orantısız fazla yağ kullanımıdır.
Esansiyel Yağ Asitlerinin Besinsel Kaynakları
Omega 3 yağ asitlerinden Alfa Linolenik Asit (ALA) bitkisel, Eikosapentaenoik Asit (EPA) ve Dokosaheksaenoik Asit (DHA) ise hayvansal kaynaklıdır. Bitkilerden keten tohumu ve yağı, kanola yağı, soya yağı, ceviz, kenevir yağı, semizotu, dereotu, tere gibi koyu yeşil yapraklı bitkiler; baklagiller ALA’dan zengindir. Ringa, uskumru, alabalık, sardalye, hamsi ve somon balığı en önemli EPA ve DHA kaynaklarıdır. Bitkisel yağlardan ay çiçeği, mısır, soya, aspir bol miktarda omega 6 içermektedir.
Günümüzün Modern Diyeti ve Omega 3
Günümüzde ortalama bir beslenme rejiminde günlük kalori ihtiyacının %40 kadarı yağlardan elde edilmektedir. Günlük kalori ihtiyacının %25-30’unun yağlardan elde edilmesi idealdir. Günlük kalori ihtiyacının %40’lardan %30’lara indirilmesi ve aradaki kalori ihtiyacının sağlıklı karbonhidrat kaynakları olan doğal sebze ve meyvelerden elde edilmesi sağlık açısından çok önemli bir adımdır. Günümüzde en önemli beslenme problemlerinden biri günlük yağ ihtiyacının büyük bir oranda doymuş yağlardan, hidrojenize ve trans yağlardan karşılanması, esansiyel yağ asitlerinden olan omega 6/omega 3 oranının yüksek olmasıdır. Temel tespit günlük diyette omega 3 yağ asitlerinin çok eksik olmasıdır.
Omega 3 ve Omega 6 Dengesinin Önemi
Omega 6 ve omega 3 yağ asitlerinin belirli bir oranda tüketilmesi kronik hastalıkların ortaya çıkmaması, var olan kronik hastalık süreçlerinin durdurulması veya geriletilmesi için son derece önemlidir. Esansiyel yağ asitlerinin etki mekanizmaları aşağıda gösterilmektedir. Omega 6 yağ asitlerinden zengin bitkisel yağların aşırı tüketilmesi obezite ve diğer kronik hastalıklara yol açmaktadır.
Dengesiz omega 6 ve omega 3 yağ asitleri alımının ilişkili olduğu hastalıklar
1. | Astım | 10. | Romatoid artrit ve lupus |
2. | Bipolar bozukluk | 11. | Psöriazis |
3. | Kardiyovasküler hastalıklar | 12. | Osteoporoz |
4. | Demans | 13. | Obezite |
5. | Depresyon | 14. | Egzama |
6. | Hiperaktivite sandromları | 15. | Multiple skleroz |
7. | Tip 11 diabetes mellitus | 16. | Migren |
8. | Hipertansiyon | 17. | Kuru göz sendromu |
9. | Kanser |
Balık Sağlıklı mı? Değil mi?
Soğuk sularda yaşayan balıklar, omega 3’ün en yoğun olduğu kaynaklardır. Yenilecek balığın cinsi, miktarı ve yakalandığı yer son derece önemlidir. Büyük, yırtıcı, yaşlı ve dip balıkları yerine istavrit, hamsi, sardalye gibi küçük ve yüzey balıkları tercih edilmelidir. Hamsi ve istavritte somondan daha fazla omega 3 vardır ve kirlilik oranları son derece düşüktür.
Omega 3 veya Balık Yağı Tableti Alınabilir mi?
Yeterli balık tüketmeyenler ve vejetaryenler omega 3 ve balık yağı preparatları kullanabilirler. Bu preparatların bazıları gaz tadındadırlar ve karaciğere toksik etki yapabilir. Cıva içermeyen sertifikalı preparatlar tercih edilmelidir. Balık yağı tabletlerinde EPA ve DHA miktarı değişiktir. En az 500 mg EPA ve DHA ihtiva eden tabletler tercih edilmelidir. Günümüz teknolojisinde laboratuvar ortamında kapalı ve temiz alanlarda, yosunlardan son derece etkin ve cıva içermeyen EPA ve DHA elde edilebilmektedir. Bu tür yosun preparatlarının kullanılması özellikle vejetaryenlere tavsiye edilebilir. Doğal ortamlarda beslenen koyun, dana, sığır yeterli omega 3 sağlayabilir. Özgürce dolaşan ve keten tohumu ile beslenen tavuklar da önemli miktarda omega 3 içerirler.
Omega 3 ve 6 doğru oranda kullanıldığında sağlıklı yağlardır. Fazla alınan omega 6 erken yaşlandırır. Bu yağ asidinden zengin bitkisel yağların aşırı tüketilmesi, obezite ve kalp, kanser gibi hastalıklara da yol açar…
Günümüzün Modern Diyeti ve Omega 3
Günlük kalori ihtiyacının yüzde 30’unun yağlardan elde edilmesi idealdir. Bu ihtiyacın yüzde 40’lardan 30’lara indirilmesi, aradaki farkın sağlıklı karbonhidrat kaynakları olan doğal sebze ve meyvelerden elde edilmesi sağlık açısından çok önemlidir. Günümüzde en önemli beslenme problemlerinden biri, günlük yağ ihtiyacının büyük bir oranda doymuş yağlardan, hidrojenize ve trans yağlardan karşılanması, esansiyel yağ asitlerinden olan omega 6/omega 3 oranının yüksek olmasıdır. Temel tespit günlük diyette omega 3 yağ asitlerinin çok eksik olmasıdır.
Balık Sağlıklı mı, Değil mi?
Omega 3’ün en yoğun olduğu kaynaklar soğuk sularda yaşayan balıklardır. Fakat balığın cinsi, miktarı ve yakalandığı yer son derece önemlidir. Büyük, yırtıcı, yaşlı ve dip balıkları yerine istavrit, hamsi, sardalya gibi küçük ve yüzey balıkları tercih edilmelidir. Hamsi ve istavritte somondan daha fazla omega 3 vardır ve kirlilik oranları son derece düşüktür.
Diğer Omega 3 Kaynakları Nelerdir?
Doğal ortamlarda beslenen koyun, dana, sığır yeterli omega 3 sağlayabilir. Özgürce dolaşan ve keten tohumuyla beslenen tavuklar da önemli miktarda omega 3 içerirler.
Omega 3 ve 6 Dengesinin Önemi
Omega 3 ve omega 6 yağ asitlerinin belirli bir oranda tüketilmesi, kronik hastalıkların ortaya çıkmaması, var olan kronik hastalık süreçlerinin durdurulması veya geriletilmesi için son derece önemlidir. Omega 6 yağ asitlerinden zengin bitkisel yağların aşırı tüketilmesi kronik hastalıklara yol açar. Bu nedenle omega 3 ve omega 6 oranı dengeli olmalıdır. Günümüzde diyetle alınan günlük omega 6 miktarı omega 3’ten 40-50 kat daha fazladır. Bütün kronik hastalıkların altında yatan nedenlerden biri de bu orantısız fazla yağ kullanımıdır. Oysa omega 6 ve 3 eşit miktarda alınmalıdır. Aksi takdirde bu dengesizliğe ilişkin hastalıklar şunlardır: Astım, bipolar bozukluk, kardiyovasküler hastalıklar, demans, depresyon, hiperaktivite sendromları, tip 2 diyabet, hipertansiyon, kanser, romatoid artrit ve lupus, sedef, osteoporoz, obezite, egzama, multiple skleroz (MS), migren, kuru göz sendromu…