Kahvaltılarda Bile Bol Bol Salata Yemek Gerek

Yeni kitabı “Sağlığını Yeniden Keşfet” ile halka sağlıklı yaşamın yollarını anlatan Prof. Erk, “Tüm hastalıkların sebebi yaşam biçimi” dedi ve doğru beslenme konusunda önemli tavsiyelerde bulundu.

 

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi İç Hastalıkları Profesörü Osman Erk, uzun yıllar acil dahiliye bölüm başkanı olarak görev yaptı. Sadece öğrencilerinin değil, hastaneye gelen herkesin Osman Hocası o… Öyle ki; “Hocam bir şey danışacaktım” diyerek çat kapı giriliyor odasına. Osman Hoca da “Tüm hastalıkların sebebi beslenme ve yaşam biçimi” diyor. Bu yüzden son 3 yıldır beslenme üzerine yoğunlaşan Erk, çalışmalarını “Sağlığını Yeniden Keşfet” ismiyle kitap haline getirdi. Sağlıklı ve uzun yaşam kılavuzu niteliğindeki kitapta diyet ve sağlığa bilimsel bir bakış tutan Erk, “Yedikleriniz, içtikleriniz ve çevreniz kadar sağlıklısınız” diyor. İşte Erk’in anlattıkları…

İnsanlar Sağlıklı Beslenme Biçimi Oluştursun İstedim02osmanerk25cm

Osman Erk, “Sağlığını Yeniden Keşfet” kitabı için şöyle dedi: “Amacım bu kitap okunduğunda vatandaşın neyi yerse sağlıksız, neyi yemezse sağlıklı olmasını öğrenmesiydi. Buna göre de kendi sağlıklı beslenme biçimini oluşturacaklar. Diyet kitaplarında olan yemek tarifleri bana biraz gülünç geliyor. Bir öğretim üyesinin görevi yemek tarifi vermek değil diye düşünüyorum!”.

Evlerimiz Toksin Dolu

■ Sizi sağlıklı beslenmeyle ilgili kitap yazmaya yönelten ne oldu?

Tüm hastalıkların, beslenme ve yaşam tarzıyla doğrudan ilgili olduğunu artık biliyoruz. Yaşam tarzı derken stres, uyku, gerginlik, sabırsızlık gibi sebepler. Toksinler de çok önemli. Evlerin içi toksinlerle dolu. Dünya Çevre Ajansı da bildirdi. Hastalıkların %3’ünün nedeni ev içi toksinler. Bu da ölüm nedenleri içinde ilk 10’dan sonra geliyor. Beslenme konusu ise tüm dünyada ve Türkiye’de ihmal ediliyor. Son 10 yıldır beslenme konusuyla hastalıkların doğrudan ilgili olduğu bütün bilimsel araştırmalarla ortaya konuldu. Ben de ilgimi bu alana kaydırdım. Hekimlik tecrübemle bu konuya eğildim. 3 yıldır da bu kitap üzerinde çalışıyordum.

Kalorili Besinlere Yöneldik

■ Beslenmede sorun nedir?kalorilibesinler-gzt

Beslenmede en büyük sorun bilgisizlik ve bilinç eksikliğidir. İnsanlar, çocukluk ve gençlik dönemlerinde iyi niyetli anne ve babalar; yetişkin dönemde ise sadece kâr amacı güden gıda, hayvancılık ve tarım endüstrisinin reklamları ile yanlış yönlendirildi. Kaliteli ve sağlıklı beslenme olanakları olmasına rağmen insanlar bol kalori içeren, fakat içinde gerçek besin barındırmayan fastfood yiyeceklere, rafine şekere, rafine una, margarinlere, trans yağlara, gazlı içeceklere, işlenmiş et ürünlerine, toksik hayvansal proteinlere yönlendirildi. Sağlıklı bir beslenme rejiminin temel unsuru olan sebze ve meyvelere, kuruyemiş ve baklagillere ise çok az yer verildi. Bilim insanları, merkezi ve yerel otoriteler, kimya sektörü bu konuda üzerine düşen görevleri yerine getirmekte yetersiz kaldı.

■ Günümüzde hastalıklar arttı. Sebebi ne?

Geleneksel doğal besinlerin yerini; enerjisi yoğun, hazır, yarı hazır, hızlı tüketilen ambalajlı besinler aldı. Fruktozdan zengin mısır şurubu, yiyecek ve içeceklerde bol miktarda kullanılmaya başlandı. Hazır ve yarı hazır besinlerin tüketilmesiyle tuz tüketimi arttı. Hayvansal protein ve yağ, bitkisel sıvı yağ, trans yağ ve margarin tüketimi arttı. Sonuçta Omega 3 tüketimi azaldı, Omega 6 tüketimi arttı. Bitkisel gıda tüketimi (sebze, meyve) azaldı. Dengesiz beslenme sonucu vitamin ve mineral eksikleri ortaya çıktı.

Mutlaka Bir Çiğ Havuç Tüketin

■ Peki siz ne yer, ne içersiniz?

Mutlaka pazara giderim ve ne kadar sebze varsa alırım. Eşim bu sebzeleri sıkar ve suyunu içerim. Kalan posasını da hafif pişirip yoğurtlandığında güzel bir meze olarak kullanırız. Ben iki öğün yerim. Aralarda meyvemi yanıma getiririm. Sabah kalkınca ilk iş su kaynatırım. Limonlu ve organik sirkeli suyumu içerim. Bu tüm vücudu ve bağırsak sistemimizi uyarır. Mutlaka her gün bir çiğ havuç yerim. Ceviz, badem, çam fıstığı, fındık bunlar çok iyi protein ve benim olmazsa olmazlarım. Evet enerji değeri yüksektir ama gün boyu sizi tok tutarlar. Kahvaltıda bir porsiyon meyve yerim. Yeşillikler yenebilir. Kahvaltıda bile salata yemek lazım diyorum ben. Zeytinin işlenmiş olduğunu biliyoruz. Peynirler doymuş yağdan çok zengin ve kalorisi çok fazla olan besinler. Zaman zaman ben de yiyorum ama bunların dışında alternatif beslenmeye geçmek gerek.

Dünyada Genç Kuşağın En Önemli Diyeti: No Kafein!

■ Sağlıklı bir gıdayı nasıl tarif edersiniz?

Makro besinler kalori, mikro besinler ise sağlığa yararlı çeşitli faktörleri içerir. Makro besinler yağ, protein ve karbonhidratlardır. Mikro besinler kalori vermezler fakat sağlık açısından çok önemlidirler. Kalorisi az, içinde mikro besinleri fazla olan gıdalar gerçek gıdalardır. Yani az kalori; bol lif, vitamin, mineral, antioksidan, fitobesin içeren sebze, yeşillikler, meyveler, kuruyemişler, baklagiller ve tam tahıllar gerçek gıdalardır.

■ Çay ve kahve tüketimi için öneriniz nedir?

Sabahları kahvaltıda çok fazla çay ve kahvaltılık tüketilir. Yani bir kafein imparatorluğu vardır ve sağlık problemlerinden birisi de budur. Şu anda bütün dünyada genç kuşakların en önemli diyeti ‘No kafein’dir.

■ Kahvenin vücuda iyi geldiği araştırmalarla sabit değil mi?

Bir şeyin zehir olup olmadığım belirleyen dozudur. Bu bir kuraldır. Günde 2 litre su içersiniz çok yararlıdır ama bir saat içinde size 5 litre su verilirse su zehirlenmesinden ölebilirsiniz. Kafein de aynı şekilde. Meşrubatlarda, sodalarda, çayda, kahvede, çikolatada, kozmetik ürünlerin içinde ilaçlarda bile var. Bir kafein bombardımanına tutulduğumuzu bilmemiz lazım. Bu da zararlı. Ritim bozukluğu, tansiyon yüksekliği, enerji kaybına neden olur.

Unlanarak Kızartılan Hamsi Sağlığa Yararlı Değil Zararlı

■ Palm yağı ile ilgili tartışma için ne diyorsunuz?

Günlük diyette doymuş hayvansal yağlar ve işlenerek toksik karakter kazanabilen bitkisel yağlar sık olarak yer almakta. Hem fazla yağ kullanılmakta, hem de yanlış yağlar tercih edilmekte. Yanlış ve fazla yağ tüketimi de obezite ve diğer metabolik hastalıklara yol açmaktadır. Omega 3 içeren sağlıklı yağların ise yetersiz kullanımı söz konusu. Mısır özü, soya, kanola, ayçiçeği, aspir, safran, pamuk gibi insan eliyle dikilen bitkilerdeki yağlar bol miktarda Omega 6 içeren, işlemden geçirilmiş doğal olmayan yağlardır. Renginin açılıp, kokusunun giderilmesi için 260°C’ye kadar ısıtılırlar. Yiyecekleri yağda pişirmek kilo verdirmeyi zorlaştırır, besinin yararlı etkilerini ortadan kaldırır. Örneğin unlanarak ayçiçeği yağıyla kızartılan hamsinin sağlığa yararlı değil zararlı etkileri ortaya çıkar. Rafine edilmiş ve yüksek ısılarda işlenmiş yağlar kanserojendir.

■ En fazla obeziteye yol açan besinler nelerdir?

Dört beyaz: Rafine şeker, beyaz un, peynir (süt ve süt ürünleri), tuz, ikincisi fazla hayvansal protein ile fazla ve dengesiz yağlar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.